Postmateryalist Psikoloji ve Maneviyat
Üsküdar Üniversitesi Psikolojide geleneksel kalıpların ötesine geçerek yeni ufuklara açılmaya ve yeni bir paradigma arayışlarına katkı yapıyor.
2023 yılında düzenlediği “Uluslararası Post-Materyalist ve Bütüncül Bilim Konferansında” başta ABD, Almanya, İngiltere, Nijerya ve Hollanda olmak üzere dünyanın pek çok farklı ülkesinden uzmanı bir araya getirdi. Ayrıca “Materyalist Bir Dünya Görüşünün Ötesinde Genişletilmiş Bir Bilime Doğru” kitabını yayınlayarak, bilim camiasına sundu. (Üsküdar Üniversitesi yayınları, 2023). Post-Materyalist Bilim için Manifestonun tercümesini de yaparak bilim camiasıyla paylaştı.
Dahası NPİSTANBUL Beyin Hastanesi de Postmateryalist Psikoloji ve Maneviyatla ilgili uygulamalara kaktı yapıyor.
Aslında dünyanın dört yanından bilim insanlarını sorduğu soru basitti: Materyalist bilim anlayışının modası geçmiş olamaz mı?
Manifestoyu hazırlayan saygın bilim insanları bu soruya olumlu cevap verdiler.
Bu yeni paradigma anlayışı arayışı aslında bilimin bizzat kendisinden çıkıyor.
Arizona Üniversitesi Psikoloji Bölümünde öğretim üyesi olan Mario Beauregard bu durumu açık ve net olarak açıklıyor: “Son birkaç yüzyıldır bilime ve akademiye hâkim olan materyalist dünya görüşü artık miadını dolduruyor. Nihayet eski ve yorgun materyalist paradigma çökmeye ve yeni bir paradigma ortaya çıkmaya başladı”.
Mario, bilinçli ve iradi duygu düzenlemesinin nöral temellerini araştırmak için nörogörüntülemeyi kullanan ilk sinirbilimci.
Ayrıca bilincin sinirbilimi üzerine yaptığı araştırmalar nedeniyle World Media Net tarafından “21. Yüzyılın Yüz Öncüsü”nden biri olarak seçildi (2000). Ayrıca, manevi deneyimlerin nörobiyolojisi üzerine yaptığı çığır açıcı araştırmalar uluslararası medyada yer almış ve çalışmaları hakkında bir belgesel film çekilmiştir (The Mystical Brain, 2007).
Post-Materyalist bilim anlayışıyla ilgili çalışmaları olan Olivia Sanders Postmateryalist Psikolojinin de zamanın geldiğini söylüyor. “Maneviyatın insan psikolojik deneyiminde bir yeri vardır. Postmateryalist bilim, psikolojinin temelden yeniden yönlendirilmesi olarak önerilmiştir. İnsan zihni bir paradigma değişimini çağrıştırabilse de bu onu mümkün kılmaz.”
Sanders’s göre “Materyalist bilim ve düşünce yapılarının şekillendirdiği ve egemen olduğu modern dünyamızın ortasında, zıt bir bakış açısı ortaya çıkıyor. Bu yeni alanın adı Postmateryalist Psikoloji.”
Gelenekselci meslektaşlarının saldırılardan korunmak için hemen ekliyor.
“Bu, yerleşik normlara karşı basit bir isyan değil, insan zihnine ve onun manevi yönüne ilişkin anlayışımıza daha zengin, daha derin bir katman eklemeye yönelik bir davet.”
Sanders “Bir uçurumun kenarında durduğunuzu ve psikolojinin geleneksel ilkelerini temsil eden aşağıdaki dolambaçlı yollara baktığınızı hayal edin” diyor.
“Şimdi bir sıçrama yapın ve kendinizi Postmateryalist Psikolojinin engin, keşfedilmemiş topraklarına bırakın. Bugünkü yolculuğumuzun özü budur: Maneviyatın psikolojiyle buluştuğu heyecan verici, zorlu ve potansiyel olarak dönüştürücü alanın keşfi.
"Postmateryalizm "i duyduğumuzda aklımıza ilk olarak maddi kaygılardan kültürel veya manevi değerlere doğru bir kaymayı yansıtan sosyopolitik veya ekonomik bir terim gelebilir. Ancak bu kavram psikolojik alanda daha derin bir anlam kazanıyor.
Olivia Sanders’e göre Postmateryalist Psikolojinin ortaya çıkışı, bilim için yeni bir şafak
Postmateryalist Psikoloji, psikolojik alanın temelden yeniden yönlendirilmesi için bir öneri.
Zihni beynin bir ürünü olarak gören baskın materyalist modele meydan okuyor. Bilincin önceliğini kabul ederek anlayışımızın sınırlarını zorluyor.
Bilincin fiziksel beynin sınırlarıyla sınırlı olmadığını, bunun ötesine uzandığını ve geleneksel psikolojik paradigmada genellikle göz ardı edilen veya geçersiz kılınan manevi tecrübeleri içerdiğini iddia eder.
Sanders’e göre insan zihni adeta bir paradokslar merkezi
İnsan zihni, sıradan olandan aşkın olana kadar bir dizi tecrübeyi ortaya koyabilen bir muamma. Geleneksel psikoloji bazı bölgelerin haritasını çıkarmış olsa da keşfedilmemiş geniş alanlar hâlâ mevcut.
Postmateryalist Psikoloji bu keşfedilmemiş bölgelere girmeye teşebbüs ediyor. Yine de böyle bir paradigma değişiminin gerçekleşmesi için zihinsel akrobasiden daha fazlasına ihtiyacımız var. Bunun için deneysel kanıtlara ve kuramsal sağlamlığa ihtiyacımız var.
Sanders’e göre materyalizmin sınırlılıklarını ger geçen gün daha iyi anlıyoruz. Sanders de diğer meslektaşları gibi materyalist bilim anlayışını katkılarının altını özellikle çiziyor.
“Tüm zihinsel olguların fiziksel süreçlerden kaynaklandığı önermesine dayanan materyalist psikoloji, insan davranışı, bilişi ve duyguları hakkında önemli içgörüler sağladı.” Bununla birlikte, “fiziksel beyne yaptığı vurgu, kendi çerçevesine tam olarak uymayan öznel deneyimleri, özellikle de manevi deneyimleri genellikle göz ardı ettiğini” de not ediyor.
Maneviyat Kayıp Bulmacanın Parçası mı?
Sanders’e göre maneviyat, insan varoluşunun ayrılmaz bir parçası olmasına rağmen, materyalist psikolojide genellikle bir kenara itiliyor. Postmateryalist Psikoloji, maneviyatın beynin işleyişinin bir epifenomu değil, insan psikolojik yaşantısının içsel bir parçası olduğunu öne sürüyor. “Birbirine bağlı olma hissi, aşkın haller ve ilahi olanla karşılaşma gibi manevi yaşantıları, titiz bir araştırmayı hak eden geçerli psikolojik olgular olarak görür.”
Deneysel Keşifler Manevi Tecrübeleri Doğruluyor mu?
Postmateryalist Psikoloji kör bir inanç sıçraması değil, ampirik araştırmaya dayanan bir paradigma değişimi gerektiriyor. Bu alandaki öncüler, Ölüme Yakın Deneyimler (ÖYD'ler), Beden Dışı Deneyimler (BDD'ler) ve diğer manevi deneyimler gibi fenomenleri incelemek için titiz bilimsel yöntemler kullanıyor. Geleneksel anlayışın ötesine geçerek, yeni manevi keşiflerin psikolojik önemini doğrulayarak ve gelişen postmateryalist paradigmaya katkıda bulunuyor.
Postmateryalist Psikoloji maneviyatı kabul ederek ve psikolojik çerçeveye entegre ederek terapötik yaklaşımları kökten yeniden şekillendirebilir. Terapistler manevi kaynaklardan faydalanabilir ve danışanlar sadece zihinlerini ve bedenlerini değil, aynı zamanda manevi benliklerini de kapsayacak şekilde daha kapsamlı bir iyileşme elde edebilirler.
Tüm bunlara rağmen, Postmateryalist Psikolojiye yolculuk kolay bir yolculuk değil.
Sanders’e göre, bu yeni anlayış özellikle “yerleşik inançlara meydan okur, tartışmalara davetiye çıkarır ve alışılmış olandan uzaklaşmayı gerektirir.” Tam da bundan dolayı “girişilmeye değer bir yolculuk.”
“Potansiyel ödülleri ise insan ruhunun daha bütüncül bir şekilde anlaşılması, manevi tecrübelerin tanınması ve daha etkili terapötik yaklaşımlar gibi son derece dönüştürücü” olmasıdır.
Bu niteliğiyle “Postmateryalist Psikolojinin” gelişi, “insan psikolojik tecrübesinin inceliklerine saygı duyan derin bir değişimin, ferahlatıcı bir yeniden yönelimin habercisidir.”
Yeni savaşlara ihtiyacımız yok. Bilim tarihinde daha önce de tanık olduğumuz gibi yeni bir paradigmaya ihtiyacımız var.
Sanders’in dikkatle yaptığı vurgu bu açıdan önemli:
“Maneviyatın psikolojik hayatlarımızdaki önemli rolünü kabul ederek, eski bilgileri bir kenara atmak yerine, daha zengin bir anlayış geliştirmek için bunların üzerine inşa ederek ilerlememize olanak tanıyor. Bilinmeyene sıçramaya, karmaşıklığı kucaklamaya ve zihin dünyasında mevcut paradigmamızın önerebileceğinden daha fazla şeyin mümkün olduğunu kabul etmeye bir davettir.”
Dahası: “Bu materyalizmin çürütülmesi değil, genişleme ve bütünleşme çağrısıdır. Ne de olsa insan zihninde hem maddi hem de manevi olana yer vardır.”
Ünlü fizikçi ve filozof Sir Arthur Eddington haklı: “Kâinat sadece hayal ettiğimizden daha garip değil, hayal edebileceğimizden de daha garip” bir yer.
Postmateryalist Psikoloji bizi tam da bu bu gariplik ve yabancılıkla boğuşmaya, zihnin maddi olmayan sırlarını keşfetmeye ve gizeminde bile kâinatın güzelliğini ve karmaşıklığını nasıl yansıttığını keşfetmeye davet ediyor.
Yeni bir dünyanın eşiğindeyiz.
Prof. Dr. İbrahim Özdemir
Paylaş