Şizofrenlerde Kanser Riski Düşük!
Şizofrenlerde Kanser Görülme Sıklığının Düşük Olduğunu Biliyor muydunuz? İşte sırrı!
ScienceDaily (9 Aralık,2007) - Şizofren hastalar ve ebeveynlerinde kanser görülme sıklığı düşük. Üstelik kötü diyet ve yüksek sigara içme oranlarına rağmen. American College of Neuropsychopharmacology (ACNP) yıllık toplantısında ortaya konan bulgular bu duruma bilimsel bir açıklama getiriyor. Çalışmalardan edinilen bulgulara göre şizofreni ile kanser arasında genetik bir bağ söz konusu.
Ulusal Mental Sağlık Enstitüsündeki (NIMH) araştırmacılar şizofreni ile ilişkilendirilen pek çok genin aynı zamanda kanserle de ilişkili olduğunu vurguluyorlar. Fakat söz konusu bozukluklarda hücrelerin bu genleri kullanma biçimi birbine taban tabana zıt. Hücrelerin metabolik aşırı güdülenimine ve hızla çoğalmasına yol açan gen değişiklikleri kansere davetiye çıkarırken, şizofrenide aynı genler hücrelerin yavaş hareket etmesine sebep oluyor.
Kansere yol açan genlerin yin ve yang tarzında (yani karşıt ama bütünleyici bir şekilde) şizofrenide de rol oynadığını saptadık. "Bu bulgu şizofreninin moleküler yapısına nüfuz etmede önem taşıyabilir", diyor Araştırma Enstitüsünden Daniel Weinberger. Yin yang etkisi gösteren genlerden bazısı NRG1, AKT1, PIK3, COMT, PRODH ve ErbB4. "Bu genlere bakarak tam olarak kimlerin bu hastalıklara yakalanacağını öngörmek pek mümkün değil, ancak risk belirlemede fayda sağlayabilirler."
NIMH çalışmalarından birine öncülük eden, Oxford Üniversitesi’nden Dr. Amanda Law hücrelerin gelişim ve kaderlerine ilişkin temel kararları almada kullandıkları spesifik genetik yolları araştırdı.
"Kanser ve şizofreni moleküler düzeyde benzerlikleri olan zıt kardeşler gibi. Aralarındaki fark hücrelerin dışsal bir uyarana nasıl yanıt verdiğinde gizli: kanserde moleküler sistemin hücreyi hızlandırması söz konusuyken, şizofrenide sistem hücrenin yavaşlamasına yol açacak şekilde değişime uğruyor." Bu genetik yolların selektif olarak hedeflenmesi şizofreni tedavisi geliştirilmesinde potansiyel bir hedef olabilir, diye ekliyor Law.
Yaklaşık 2 milyon Amerikalının şizofreniden muzdarip olduğu düşünülüyor. İnsanların net düşünebilme yetisini etkileyen, gerçekle fantezi arasında ayrım yapmayı, duyguları kontrol edebilmeyi, karar vermeyi ve başkalarıyla ilişki kurmayı zorlaştıran biyolojik bir durum. Dünya Sağlık Örgütü şizofreniyi insanları en fazla etkileyen on hastalıktan biri olarak tanımlıyor.
İlginç olan, oldukça komplike insan davranışlarına neden olan böyle bir bozukluğunun genetik ve selüler düzeyde davranışla uzaktan yakından ilişkisi olmayan kanserle çarpıcı bir şekilde çakışması. "Bu genetik yolların anlaşılması kanseri anlama konusunda bize yeni stratejiler sağlayabilir ve kanser ve şizofreni tedavisinde bu süreçleri tersine çevirebilecek terapötik bir içgörü kazandırabilir", diye ifade ediyor Dr. Weinberger.
KAYNAK: American College of Neuropsychopharmacology
Paylaş