İşte sorularınız ve cevaplarınız
Prof. Dr. Orhan Doğan ruh sağlığınıza ilişkin sorularınızı cevaplandırıyor...
İŞTE SORULARINIZ VE CEVAPLARIMIZ...
SORU Merhaba eşime hamilelik döneminde ve sonrasında nasıl davranmalıyım. şu an hamile, kendisinin sıkıntılarını dinliyor ve destek oluyorum, kontrollere beraber gidiyoruz endişelerini ve sevinçlerini paylaşıyorum, başka neler yapabilirim, görüşlerinizi bekliyorum. CEVAP Şu ana kadar yaptıklarınız olumlu ve doğru. Birçok eş bu yaptıklarınızı yapmaz veya önemsemez. Hamilelik ve loğusalık gönemlerinde hormonların dengesi değişir ve ruhsal sıkıntı görülebilir. Bu iki dönemde kadınlar daha hassas olur, ilgi ve sevgi bekler. En önemlisi de, dinlenmek ve anlaşılmak ister. Bu tutum ve davranışlarınızı loğusalık döneminde de sürdürmeniz halinde, ek olarak başka bir şey yapmanıza gerek yok. SORU Benim 14 yaşımda bir kızım var onunla ilgili soru soracaktım. Çocukluğundan beri içe kapanış davranışlar sergiliyor yalnızlığı tercih ediyor.bir soru sorduğumuzda çok düşünüp hatta hiç cevap alamadığımız oluyor.kitap okurken aynı aralıklarla sallanıyor.yüzü hiç gülmüyor.sanki her şeyi içinde yaşıyor.konuşmayı sevmiyor. çok geç algılıyor. 4 kardeşler 21 yaşında ablası 2 numara kendisi 13 ve 5 yaşında erkek kardeşleri var. CEVAP Ergenlik dönemi ergenler için de, anne-baba için de zor bir dönemdir. Bu dönemde insan ilişkileri, özellikle anne-babayla ilişkiler bozulabilir. Kızınızdaki özelliklerin ergenlik döneminden önce de olması, sorulanlara cevap vermemesi, okurken sallanması, çok geç algılaması gibi özellikler önemli bir sorununun olduğunu gösterir. Bunlar bir anlamda size verilen ipuçları gibi düşünülebilir. Bir çocuk ve ergen psikiyatristi tarafından kızınızın ayrıntılı olarak değerlendirilmesi uygun olur. SORU Merhaba, Ben 3 aydır gece uyuma problemi çekiyorum. Saat kaçta yatarsam yatayım gece yarısı saat 03:00 kadar uyuyamıyorum. Çalıştığımdan dolayı sabah ta erken kalmak zorundayım. Tüm psikolojim bozuldu. Her şeye kafayı takar oldum ve zaten kilo problemim vardı iyice kilo kilo almaya da başladım. Gece rahat uyumam ve günü dinç ve enerjik geçirmem için yardımcı olabileceğiniz tavsiyelerinizi rica ederim. Teşekkürler CEVAP Uykuya dalma güçlüğü depresyonda, takıntılı bir durumda, aşırı stresli durumda sık görülür. Rahat ve dinlendirici bir uyku için uyku hijyenine dikkat edilmelidir (her gün aynı saatte uyumaya çalışmak, yatak odasında Tv bulundurmamak, yatak odasının gürültülü ve aydınlık olmaması, aşırı sıcak veya soğuk olmaması, yatağın rahat olması gibi). Psikolojinizin bozulması ve takıntılar uyku bozukluğundan önce başladıysa, yukarıdaki bozuklukların gözden geçirilmesi gerekir. Bir psikiyatristle bunları gözden geçirebilir ve olumlu bir sonuca ulaşabilirsiniz SORU 3 yıl önce başımdan artarda bazı olaylar geçti. O olaylardan sonra he rşeyin kötü yönünü düşünür oldum. En ufak bir olumsuzluğu büyütüp kendimi sıkıyorum saatlerce ağlıyorum. Hatta saatlerce uykusuz kalıyorum. En ufak bir yanlış yapsam hemen heyecanlanıyorum. Bazen nefesim kesiliyor sanki gırtlağımı sıkıyorlar gibi oluyor. CEVAP Bu belirtiler klinik olarak depresyonda görülen belirtilerdir. Yaşadığınız olumsuz olaylara bağlı olabilir ve onların sonuçlarıdır. Nefesinizin kesiliyor, gırtlağınızın sıkılıyor gibi olması anksiyete belirtisidir. Depresyonda anksiyete görülme olasılığı çok yüksektir. Depresyon iyileşen bir bozukluk olduğu için zaman geçirmeden bir psikiyatristle görüşmeniz uygun olur. SORU Oğlum 19 yaşında ve küçükken yaşadığımız kekemelik sorunu tekrar gündemde. İzmir’de oturuyoruz, Bu konuda yardım alabileceğimiz bir yer önerebilir misiniz.Teşekkürler. CEVAP On dokuz yaşındaki kişilere erişkin psikiyatristleri bakar. Bir üniversite veya bir devlet hastanesinin erişkin psikiyatrisi polikliniklerine başvurabilirsiniz. SORU Sınırda kişilik bozukluğu özellikleri? CEVAP Sınır (borderline) kişilik bozukluğunun en belirgin özellikleri şunlardır: İnsan ilişkilerinde aşırı değer verme ve aşırı değersizleştirme arasında değişen kararsızlık ve dengesizlik, duygulanımda ani değişiklikler ve dengesizlik, kendine zarar verici dürtüsel davranışlar (madde kötüye kullanımı, uygun olmayan cinsel ilişkiler, para harcama, trafikte tehlikeli davranışlar-yüksek hızda ve kurallara aykırı araba kullanma), intihar girişimi, kendini yaralama, kendini algılamada bozukluk, boşluk hissi, öfke kontrol güçlüğü. SORU Benim üç çocuğum var. İnsanlarla konuşurken dikkatim başka yerde söylediklerini anlamıyorum hemen söylediklerini unutuyorum. Dikkatimi veremiyorum, yardım istiyorum CEVAP Dikkat dağınıklığının veya dikkati toplayamamanın çeşitli nedenleri vardır. Psikiyatrik açıdan en sık görülen nedenler arasında zihnin bir düşünceyle aşırı meşgul olması (takıntı), depresyon, erişkin dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu sayılabilir. Erişkin dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu diyebilmek için yedi yaşından önce de bu belirtilerin olması gereklidir. İleri yaşlarda dikkati toplayamamanın ve unutkanlığın en önemli nedeni demanstır (bunama). Bunların dışında hipotiroidi, Vit B12 ve folik asit eksikliği de bu belirtilere neden olabilir. Tüm bunların ardından bir psikiyatriste başvurmanız veya check-up yaptırmanız yararlı olur. SORU Gelecekte bir hedefim yok kafam hep sorularla dolu kendimi ifade edemiyorum insanlardan insanlarla konuşmaktan bile kaçıyorum. Şu anda 2 yıllık elektronik bölümü okuyorum kendime güvenemiyorum bana bir yol gösterin şimdiden teşekkür ederim. CEVAP Yaşınızı da göz önüne alınca, belirttiğiniz durum için olasılıklar şunlar olabilir: Depresyon (hedef olmaması, insanlardan ve onlarla konuşmaktan kaçınma, güvensizlik), kişilik yapısındaki bazı özellikler (kafanın hep sorularla dolu olması, güvensizlik, insan ilişkilerindeki sorunlar), gençlik çağının sorunları (hedef olmaması, kafanın hep sorularla dolu olması, güvensizlik). Bunların ve varsa başka özelliklerinizin ayrıntılı olarak gözden geçirilmesi sorunlarınızın kökenine inmeyi sağlayabilir. Bunun için bir psikiyatristle görüşmeniz uygundur. SORU Ağır bir psikolojik travma geçiriyorum. Hayatımın en büyük darbelerini yedim, 6 aydır ağır psikolojik sorunlar nedeniyle kendimi bir türlü toparlayamıyorum, intihar etmeyi bile zaman zaman düşünüyorum. Sorunlarım baş edemeyeceğim kadar ağır, yardımınızı rica ediyorum. Sorun 1 - Ekonomik sorun, işsizlik, borç ödeyememe, ihtiyaçları giderememe. Sorun 2 - Oğlumun iflası ve yurt dışına kaçarak ailece çok perişan ve mağdur durumda olmaları. Sorun 3 - Bu sorunlar nedeniyle eşimle aramız kötü. CEVAP Sorunlarınız önemli ve ciddi. Birinci ve ikinci sorun ekonomik ve sosyal sorunlar olduğu için çözümü de bunlarla ilgili olacaktır. Bu iki sorun için ailenin diğer üyelerinin ve yakın akrabaların desteğini istemek, belki kredi almak bir çözüm olabilir. Bu sorunların bir sonucu olarak üçüncü sorununuz ortaya çıkmıştır. Ailelerde böyle önemli sorunlardan sonra bazı tartışmaların olması, sıkıntı yaşanması neredeyse kaçınılmazdır. Bunun çözümü için iki tarafın da esnek ve anlayışlı davranması, birbirini suçlamadan çözüme yönelik olarak konuşulması önerilir. Gerekirse, rahatlatıcı, sıkıntı ve öfkeyi azaltıcı ilaçlar kullanılabilir. SORU 22 yaşında üniversiteden yeni mezun oldum. Askere gideceğim fakat bunu son 1 aydır sıkıntı yapıyorum. Gün boyu çok sıkılıyorum. Sabah uyanmak istemiyorum. Uyanınca ne yapacağım yine aynı düşünceler yine aynı sıkıntılar olacak diyorum. Kendi kendime. Bunu önceden de yaşamıştım. Yine bir yurt dışına gitme durumum vardı. 3 aylığına. Kafama takmıştım aynı sıkıntıları yaşamıştım ve sonunda gitmekten vazgeçmiştim. Fakat bu askerlik. Kesin gitmem lazım.ama nasıl olacak ne yapacağım bilemiyorum. CEVAP Belirttiğiniz belirtiler depresyonda da görülmekle birlikte, durumunuzun depresyon olduğu söylenemez. Zorlandığınız bir durumda onunla baş etmeye çalışmak yerine, kolay yolu seçip vazgeçmiş görünüyorsunuz. Bu durumda stresle baş etme yollarına başvurmanız, bu konuda destek almanız yararlı olur. SORU Uzun süredir sabahları uyanınca başımın sol tarafında ağrı ile uyanıyorum. Kendimi bitkin hissediyorum.elim hiç bir işe gitmiyor. Sürekli uyumak istiyorum.en ufak bir olayda ağlıyorum. CEVAP Son iki cümlenizde belirttiğiniz belirtiler depresyon belirtileridir. Bunların tedavi ile düzeleceğini bilmeniz iyi olur. Başağrısı çeşitli nedenlere bağlı olabilir, depresyonda da olabilir. Bu nedenle, başağrınızın organik bir nedene bağlı olup olmadığının araştırılması gereklidir. Bunlar için bir psikiyatriste başvurmanız, gerekli tetkiklerin yapılması (gerekiyorsa başka bölümlerle durumunuzun gözden geçirilmesi) uygundur. SORU Hocam iyi günler, Öncelikle yardımcı olduğunuz için çok teşekkür ederim. Bende devamlı bir endişe var. Mesela bir arkadaşıma gidiyorum evinde oturuyoruz. Devamlı aracıma bakıyorum acaba bir şey oluyor mu diye. Veya oğlum 6 yaşında acaba okula alışabilecek mi veya okulda onu döverler mi. Bir yere gitmeye karar verdim telaş başlıyor. Eşimde aksine çok sakin biri. Devamlı endişeyle yaşıyorum. Ne yapmam gerekir yardımcı olabilirseniz çok memnun olurum. CEVAP Sürekli endişe durumu genelleşmiş anksiyete bozukluğunun temel belirtisidir. Belirttiğiniz endişelere ek olarak uyku bozukluğunun olması ve belirtilerin altı aydan uzun sürmesi bu tanıyı koydurur. Bunların tedavisi ilaçlarla ve anksiyete belirtilerini kontrol etmeyi öğrenmekle, bilişsel terapiyle yapılabilmektedir. Bir psikiyatriste başvurursanız, yardımcı olacaktır. SORU Benim 1.5 yaşında bir bebeğim var. Ona sürekli bir şey olacak korkusu yaşıyorum. Hatta bazen gözümün önüne geliyor, ağlıyorum. Sonra da öyle bir durumda ben de hayatıma nasıl son veririm diye düşünüyorum. Böyle düşünmemeliyim diye kendimi telkin etmeye çalışıyorum, ama olmuyor, ne yapmalıyım. Cevabınız için teşekkür ederim. CEVAP Böyle bir korkunun ne kadar süredir olduğu, benzer başka endişelerinizin/korkularınızın olup olmadığı, sürekli bir gerginlik içinde bulunup bulunmadığınız, bunlara benzer başka takıntılı düşüncelerinizin olup olmadığı özellikle tanı için gereklidir. Bu belirtiler doğum sonrası depresyonda, depresyonda, genelleşmiş anksiyete bozukluğunda ve obsesif kompulsif bozuklukta görülebilir. Tanı ne olursa olsun, belirtilerin yatıştırılması için bazı ilaçlar yararlıdır; düşüncelerin normale getirilmesi ve geriye dönüşün olmaması için bazı psikoterapi türleri yararlıdır. Bunların yapılabilmesi için bir psikiyatriste başvurmanız uygun olur.
SORU SORMAK İÇİN TIKLAYIN...
SORU Öncelikle selam benim sorunum aşk acısı ve hatıralar... Ayrılalı 3 ay olmasına rağmen kendimi öyle anılara kaptırıyorum ki, dalıp gidiyorum ... Biraz da olsa acımın dinmesi için ne yapabilirim? CEVAP Aşk acı veren bir duygu ve yaşantıdır. Karşınızdaki kişiye verdiğiniz değer ne kadar çoksa, ayrılıkta etkişlenme düzeyi de o kadar çok olur. Bunların yaşamımızın bir parçası olduğunu, yalnız bizim başımıza gelmediğini kabul etmek ilk adım olabilir. Daha sonra gerçek yaşama dönme girişimlerinde bulunulmalıdır. Örneğin, işinize veya okulunuza odaklanmak, sevdiğiniz arkadaşlarınızla daha çok bir araya gelmek, hobilerinizle uğraşmak, o kişi dışında yaşamınızdaki güzel anları/olayları düşünmek olabilir. SORU Kızım söylediklerimi ilk seferde algılayamıyor sürekli tekrar etme ihtiyacı hissediyorum. Aslında çok zeki derslerinde çok başarılı ama algılamasında problem var 12 yaşında ergenliğe girdi ama önceden beri böyle. Kardeşi ondan 4 yaş küçük onunla problemi yok bizimle de yok. Öğretmenı de aynı şeyi söyledi acaba okul hayatını etkiler mi kavramasını hızlandırmak için ne yapmalıyım? CEVAP Bazı çocuklarda gelişimsel olarak algılama ve iletişim sorunları görülebilir. İlk cümlenizden zeka ilgili bir sorun olabileceği akla gelir, fakat hemen arkasından okul başarısının iyi olduğunu belirtiyorsunuz. Bir başka olasılık dikkatle ilgili bozukluk olabileceğidir. Bir çocuk ve ergen psikiyatristine başvurmanız halinde, kızınız ve durumu ayrıntılı olarak incelenecek ve size yeterli bilgi verilecektir. Bu durum ele alınmazsa, kızınızın gelecekteki gerek okul, gerekse yaşam başarısını etkileyebilir. SORU Ben çok mutsuz hayattan bir beklentisi olmayan biriyim eşinden tecavüz ve dayak sonrası boşanmış dul bir bayanım. Kimseye güvenemiyorum güçlü görülmekten yoruldum ağlayamıyorum bile güçlüyüm ya dertlerimi kimseyle paylaşamıyorum Devamlı dulluk kompleksi yaşıyorum işi gülmeye vermiş ama iç dünyasında çok mutsuz korkak ve güçsüz bir kadın olan biriyim iki defa intihar girişimim oldu ama maalesef yaşıyorum, tekrar intihar etmeyi düşünmüyorum bu arada sizden ricam bana bir yol gösterir misiniz? CEVAP Zor yaşam koşullarınız içinde boşanma cesraetini göstermeniz de bir güçlülüktür. Boşanmış olmak ve kimi zaman güçsüz olmak kesinlikle kompleks yapılacak durumlar değildir. Yaptığınıza göre, bu düşünme biçiminizi değiştirmeye yönelik psikoterapi, gerekirse başka yakınmalar için ilaç tedavisi yararlı olur. İnsanın kendisiyle barışık olması, olduğu gibi görünmesi veya göründüğü gibi olması da ruh sağlığı açısından önemlidir. Bir psikiyatrist ve/veya psikoloğa başvurmanız uygun olur. SORU Çok uzun zamandır tırnak etlerimi yeme alışkanlığım var özellikle stresli olduğum dönemlerde artıyor acaba bu alışkanlığımı terk etmek için bir şeyler yapabilir miyim? CEVAP Tırnak eti yeme alışkanlığı olumsuz bir stresle baş etme yolu olarak değerlendirilebilir. Cümlenizden de, tırnak eti yeme alışkanlığınızın sizin strese karşı bir cevabınız olduğu anlaşılıyor. Etken stres olduğu için, stresle baş etme yöntemlerini uygulamak yarar sağlayacaktır. SORU Depresyon ilaçları cinsel hayatı etkiler mi? 1.5 yıl ilaç kullandım cinsel hayatım bitti buda eşimle aramda sorun olmaya başladı ne yapmam lazım şimdiden teşekkürler. İyi çalışmalar. CEVAP Maalesef tüm ilaçların bazı istenmeyen etkileri vardır. Antidepresanlar cinsel işlev bozukluklarına yol açabilmektedir, bu durum ilaçları kullananların yarıdan çoğunda görülmektedir. Bu yan etki kalıcı değildir, ilaç bırakıldıktan sonra normale dönmesi beklenir. İlacı kullanmak zorundaysanız, bunların arasında ikisi cinsel işlev bozukluğu yapmaz. Psikiyatristinize danışırsanız, gerekli ilaç değişikliğini yapacaktır. SORU Cesaretimi toplayıp araba kullanamıyorum bunu nasıl aşabilirim. Cevabınız benim için çok önemli. Sanki birisi bir yön gösterdiğinde aşacakmışım gibi geliyor çok teşekkürler. CEVAP Belirtitğiniz durum fobiye uyar. O sırada başka belirtiler varsa, performans anksiyetesi olarak değerlendirilebilir. Bu durum için en uygun yaklaşım davranışçı tekniklerin uygulanmasıdır. Bir psikiyatriste başvurursanız, korkunuzun üstesinden gelebilirsiniz. SORU Merhabalar. Ben 6 yıldır panik atak hastasıyım. Bugüne kadar kullanmadığım ilaç kalmadı. Daha sonra doktor kontrolünde bu ilacı da bıraktım. Yaklaşık 1.5 aydır ilaç kullanmıyorum. İlacı bıraktığımdan beri acayip sinirli oldum. Her şeye çok çabuk tepki gösteriyorum bu da beni çok yıpratıyor. Bir de sıkıntım oluyor. Bu şikayetlerim zamanla geçer mi yoksa tekrar ilaç kullanmam gerekir mi?. İlaç kullanmamakta da ısrarlıyım. Acaba doğrumu yapıyorum. Bu sıkıntılarımı ilaçsızda atlatabilir miyim? CEVAP Panik bozukluğunda iyilik durumunun sürmesinde bilişsel-davranışçı yaklaşımlar daha etkin görünmektedir. Bu yaklaşımlarla panik nöbeti kontrol altına alınabilir, baş etme yetileri geliştirilir. İlacı bıraktıktan sonra sinirli olmanız, ilaçların yatıştırıcı etkisinin ortadan kalmasına bağlı olabileceği gibi, sizin kişilik özelliğiniz de olabilir. Son durumda panik nöbetleri olmuyor ve yalnız sinirlilik varsa, kişilik özellikleriniz de incelenerek öfke kontrol programı yararlı olabilir. SORU Düzensiz aldığım ilaçlar yüzünden tedavimi bitiremedim ataklar çok sık vurmaya başladı iyileşmek için neler tavsiye edersiniz. CEVAP Sorunuzun cevabı aslında kendi içinde var. Tedaviye uyum tedavinin başarısı için gerekli bir koşuldur. Güvendiğiniz, sağlıklı hasta-hekim ilişkisi geliştirdiğiniz bir psikiyatrist yardımcı olacaktır. SORU Stresten kurtulmak için ne yapmalıyım? CEVAP Stres uygun düzeyde olunca yararlı bir işlev görür. Stresten kurtulmak için yapılabilecekler şöyle sıralanabilir: Stresin düzeyini ve stres kaynağını belirlemek, gevşeme egzersizleri, fiziksel egzersiz, biyolojik geribildirim (biofeedback), olumlu düşünme biçimi geliştirmek, duyguları ve düşünceleri sözel olarak anlatmak, dinlenmek, doğru ve sağlıklı beslenmek, problem çözme tekniğini uygulamak; (sigara, alkol, içe kapanma gibi) olumsuz baş etme tekniklerinden kaçınmak.. SORU Eşim psikolojik tedavi görüyor olmasına rağmen hala çok sinirli ve eşimin bu hali beni çok etkiliyor. Bir oğlumuz var ona sinirli davranıyor ve çocuğu korkutuyor. Bu durum çocuğun psikolojisini büyüyünce etkiler mi? Oğlum 3 yaşında çok korkuyorum bende babası kızacak diye onun susması için farkında olmadan oğluma bende bağırıyorum sonra üzülüyorum. Çünkü babası sinirlenince gözü bir şeyi görmüyor. Tedavide görüyor ama ne yapmalıyım. Psikolog desteği alması daha mı iyi olur acaba. CEVAP Burada belirttiğiniz temel sorun eşinizin çok sinirli olması. Bu durum sizin ve çocuğunuzun (şimdi ve gelecekteki) ruh sağlığını olumsuz etkiler. Yapılması gereken, önce eşinizin sinirlenmesinin kaynağını belirlemektir. Belirli bir neden saptanırsa, uygun olan o nedene yönelik tedavi uygulanmasıdır. Yine de neden ne olursa olsun, eşinizin öfke kontrol programına alınması yarar sağlayacaktır. SORU Bazen birisiyle yüz yüze konuşurken konsantre olamıyorum. Yüzündeki herhangi bir yerine bakıyorum ve dinleyemiyorum. Çoğunlukla o anda başka bir şey düşünüyorum. 2 sene önceye kadar böyle bir durum yoktu. Herkesle konuşurken olmuyor. Özellikle yeni tanıştığım kişilerde bu sorunu yaşıyorum. CEVAP Belirttiğiniz durum, verdiğiniz bilgilere göre sosyal fobiye (sosyal anksiyete bozukluğu) uyar. İki yıl önce başlatan bir etken-olay yaşamış olabilirsiniz. Bir psikiyatriste başvurursanız, yardımcı olacaktır. SORU 51 yaşındaki annem 2005 yılında panik atak (çarpıntı,bağırma isteği) teşhisi ile 15 gün hastanede yattı. desyrel ve efexor isimli ilaçları 1 yıl süre ile kullandı ve doktor kararı dozajı düşürülerek bıraktı. hastalığı birkaç kez daha tekrar etti.1 yıldır tekrar efexor 75 kullanıyordu. Bu ay süresi bitiyor.acaba annem bu ilacı kesince hastalığı tekrarlar mı? birde annem panik atak olunca midesi ağrıyor ve daha sonra geçiyor. Hastalıkla ilgisi var mıdır.teşekkür ederim. CEVAP Panik bozukluğunun ilaçla tedavisi en az bir yıl sürdürülmelidir, bu süre uzayabilir. İlacı kesmek için annenizin panik nöbeti geldiğinde nasıl baş edeceğini öğrenmiş olması, ilacı bırakınca da panik nöbetiyle baş edebileceğine inanması önemlidir; hekimiyle birlikte karar vermesi uygun olur. Panik bozukluğu yineleyen bir bozukluktur, daha sonra ne zaman yeni bir nöbet gelebileceğini söylemek güçtür. Uzun süre ilaç kullanılması yineleme olasılığını düşürmek içindir. Panik bozukluğunda bulantı, karında rahatsızlık hissi de görülebileceğinden ve panik nöbeti geçince o da geçtiğinden, belirttiğiniz durumun panik bozukluğuna bağlı olduğu söylenebilir. SORU Panik Atak rahatsızlığım var.. En büyük ve hayatımın etkileyen en kötü yanı kendimi kaybetmem sanki bir anda başka bir boyuta geçiyormuş gibi oluyorum bulunduğum ortamdan uzaklaşıyorum. Çok heyecanlıyım paniğim.. 2 yıldır Lustral içiyorum. İlk içtiğim yıl çok iyiydim ama bu sene çok kötüyüm. Ne yapmam gerekiyor bilmiyorum. Yardımlarınızı bekliyorum... CEVAP Panik bozukluğunda ilaç tedavisinin yararı vardır. Gerekirse, ilaç değiştirilebilir. İlaç tedavisi bilişsel tedaviyle desteklenirse, daha iyi donuç alınabilmektedir. SORU Ben yaklaşık 3 yıldır sürekli ölüm korkusu, yakınlarımı kaybetme korkusu ve her an kötü bir haber alacakmışım korkusu ile yaşıyorum. Bu durumu şu ana kadar hiç kimseyle paylaşmadım. Bazen kendimi çok iyi hissederken bir anda her şey eski haline dönüşüyor. Aşırı bunalıyorum. Şu anda eşime bir şey olacak korkusu yaşıyorum. Biraz araştırma yaptım;obsesif kompulsif hastalığı olduğunu düşünüyorum. Ne olur yardım edin! CEVAP Belirttiğiniz belirtilere göre, genelleşmiş anksiyete bozukluğu tanısı düşünülebilir. Aile yaşamınız, yaşam olayları, bu olaylara yüklediğiniz yükler, başka yakınmanızın(yorgunluk, uyku bozukluğu gibi) olup olmadığı değerlendirilerek kesin bir tanı konabilir. Bu durumda bir psikiyatristle görüşmeniz uygun olur. İlaç tedavisi ile birlikte psikoterapi uygulanması yararlı olur.
SORU SORMAK İÇİN TIKLAYIN...
SORU SORMAK İÇİN TIKLAYIN...
Paylaş