TÜRK ANNELER FARKLI
A.A
"Türkiye'de Erken Çocukluk Gelişim Ekolojileri (TEÇGE) Çalışması"nda, aileleri düşük sosyoekonomik düzeydeki çocukların daha 3 yaşındayken zihinsel, dil bilgisi, sosyal ve duygusal gelişim açısından, yüksek sosyoekonomik düzeydeki çocuklara göre önemli ölçüde geri kaldığı sonucuna varıldı.
Koç Üniversitesinden yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'de Erken Çocukluk Gelişim Ekolojileri (TEÇGE) Çalışması'nın, Türkiye'deki çocukların 3 yaşından 8 yaşına kadar gelişimlerini ve onların gelişimini etkileyebilecek olan çevresel özellikleri incelemeyi amaçlayan ulusal bir çalışma olduğu belirtildi.
Yürütücülüğünü Koç Üniversitesi'nde görevli Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nazlı Baydar tarafından yapılan çalışmada, Koç Üniversitesi'nde görevli Doç Dr. Aylin Küntay, Doç. Dr. Fatoş Gökşen, Yrd. Doç. Dr. Zeynep Cemalcılar ve Yrd. Doç. Dr. Bilge Yağmurlu'nun yer aldığı, çalışmaya TÜBİTAK'ın da destek verdiği bildirildi.
Çalışmanın amacının Türkiye'deki tüm çocuklara genellenebilecek gelişimi saptayan veriler toplamak, çocuk gelişiminin aile, geniş aile ve mahalle düzeyindeki etkenlerini çalışmak, erken çocukluğu toplumsal ve kültürel bağlamda anlayabilmek olduğuna işaret edilen açıklamada, çalışmanın 1. tur saha bölümünde Mayıs-Eylül 2008'de 22 kentten toplam 1.052 anne ve üç yaşındaki (36-47 ay) çocuklarıyla uygulama yapıldığı ve aynı ailelerin çocuklarına 4 yaşındayken de ulaşılacağı belirtildi.
Çalışmanın "3 Yaş" bölümündeki verilerine göre; Türkiye'deki çocukların ve annelerin özelliklerinin sosyo-ekonomik düzeye göre çarpıcı bir şekilde ayrıştığının altının çizildiği açıklamada, "Aileleri düşük sosyoekonomik düzeydeki (DSED) çocuklarımız, aileleri yüksek sosyoekonomik düzeydeki (YSED) çocuklarımıza göre daha doğumdan itibaren sağlık ve gelişim açısından dezavantajlı durumda. DSED'li çocuklarımızın doğumda ortalama ağırlığı 2 kilo 600 gramken, YSED'li çocuklarımızın doğumda ortalama ağırlığı 3 kilo 300 gram. Aileleri DSED'li çocukların daha 3 yaşındayken zihinsel, dil bilgisi, sosyal ve duygusal gelişim açısından YSED'li çocuklara göre önemli ölçüde geri kalmıştır" denildi.
DSED'li annelerin ebeveynlik davranışlarının da YSED'li annelere göre belirgin bir şekilde daha olumsuz olduğunun belirtildiği açıklamada, DSED'li annelerin YSED'li annelere göre çocuklarının dil gelişimini daha az desteklediği, çocuklarının okula hazır olmasına yönelik etkinlikleri daha az yaptığı ve çocuklarının gelişimini destekleyecek materyalleri daha az temin ettiği öne sürüldü.
"Türkiye'deki annelerin çocuklarına karşı davranışları Batı Avrupa ve Kuzey Amerika'da görülen ebeveynlik davranışlarından tamamen farklı olduğu belirlenmiştir" bilgisi verilen açıklamada, annelerin 3 yaşındaki çocuklarıyla 10 dakikalık bir oyun sırasında çocuklarına ortalama 144 komut verdiği, 26 eleştirel yorum yaptıkları ve itme ya da fiziksel kısıtlama gibi 14 olumsuz fiziksel davranışta bulunduğu savunuldu.
Paylaş