TV ZİHİN GELİŞİMİNİ ETKİLİYOR

A.A

Televizyonlarda her geçen gün artan bebek kanallarının uzun süre izlettirilmesi bebeğin zihin gelişimini olumsuz etkiliyor.

Uzmanlar,  televizyonlarda her geçen gün sayısı artan bebek kanallarının kısa süreli  izlenebileceğini, ancak gün içerisinde uzun süre izlettirilmesinin bebeğin zihin  gelişimini olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulundu.

Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve  Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim  Üyesi Prof. Dr. Runa İdil Uslu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bebeğin  zihinsel ve fiziksel gelişiminde bakım veren kişinin tutumunun, bebekle kurduğu  iletişimin, oyun ve faaliyetlere ayrılan vaktin çok önemli olduğunu vurguladı.

Bebeklerin beyin gelişiminin, en yoğun okul öncesi dönemde geliştiğine  dikkati çeken Uslu, bebeğin becerilerinin artması, kavrama kabiliyetinin  gelişebilmesi için özellikle karşılıklı konuşulmasının ve birebir oyun  oynanmasının çok önemli olduğunu bildirdi.

Uslu, bebeğe anne, baba ya da bakıcı gibi bakım veren kişinin, bunlara  gün içerisinde olabildiğince vakit ayırması gerektiğini belirterek, "Bebekler,  tek başlarına yalnız bırakılmamalı ve sürekli olarak kendi kendilerine oyun  oynamaları istenmemeli" dedi.

Bakım veren kişilerin, çoğunlukla çocukla etkin vakit geçirmek yerine, ev  işi yapma, misafir ağırlama gibi gerekçelerle bunu ihmal edebildiğini ifade eden  Uslu, bakım verenin en önemli işinin "Çocukla birebir etkin vakit geçirmek"  olduğunu vurguladı.
        
"TELEVİZYON, PASİF BİR İLETİŞİM ARACIDIR"
        
Runa İdil Uslu, televizyonlarda bebek kanalarının sayısının artmasıyla  birlikte, bebeklerin televizyon karşında çok fazla zaman geçirdiğine dikkati  çekerek, bebek ve çocukların, kendilerine yayın yapan yerli-yabancı bebek  kanallarının karşısında çok fazla bırakılabildiğini, ancak bunun çocuğun gelişimi  için sağlıklı olmadığına işaret etti.

Bebeğin ya da çocuğun televizyon aracığıyla çok fazla kelime duyduğunu ve  kavram gördüğünü belirten Uslu, şunları kaydetti:

"Çocuk, televizyondan görsel ve işitsel uyarılar alır. Bunun gelişime  olumlu katkısı olmakla birlikte bebeğin zihin gelişimi için birebir iletişim  gereklidir. Televizyon ile karşılıklı iletişim olmadığı için, çocuğun, orada olup  biteni anlayacak, kavrayacak ve öğrenecek kadar takip etmesi mümkün değildir. Bu  nedenle de olumlu, sağlıklı ve hızlı gelişim için, bebeğin bu kanallar karşında  gün içerisinde kısa süreler geçirmesi uygundur. Kimi zaman çocuğun daha kolay  uyuması için, bebek kanallarının uzun süre izlettirilmesi de sağlıklı değildir.  Bunun yerine, bebeğin yattığı odada masal okunmalı ya da ninni söylenmelidir."

Uslu, bebeğin tamamen televizyondan uzak tutulmasının da doğru bir  yaklaşım olmayacağına dikkati çekerek, "Televizyon karşısında kalma kısa süreli  olduğunda ve bebeğin uyanık olduğu diğer zamanlar karşılıklı etkileşimle  değerlendirildiği koşulda kabul edilebilir" diye konuştu.
        
"KENDİ KENDİNE OYUN OYNAMASI BEKLENİLMEMELİ"
        
Bebeğin sağlıklı gelişimi için kendi kendine oyun oynamasının  beklenilmesinin "Yanlış" olduğunun altını çizen, Çocuk İstismarını ve İhmalini  Önleme Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve AÜ Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatri Anabilim  Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uslu, şöyle devam etti:

"Bebekle anne, baba ya da bakıcı birebir nitelikli vakit geçirmelidir.  Bu, gözlerinin içine bakarak konuşmak, beraber resim yapmak, boyama yapmak, kitap  okumak, oyun oynamak ya da şarkı söylemek şeklinde olabilir. Ancak unutulmaması  gereken şey, bebekle bu şekilde ne kadar fazla süre vakit geçirilirse, bebeğin  zihinsel gelişimi yapısal kapasitesi ölçüsünde en iyi biçimde gerçekleşecektir.  Aksine, sürekli olarak tek başına kalmak isteyen, anne babasıyla oyun oynama  isteği göstermeyen çocuklarda farklı sağlık problemlerinin varlığı  düşünülmelidir."

Uslu, anne ve baba ile geçirilen vakit diliminin, çocuğun onların yaptığı  işe yardımcı olması şeklinde geçirilmemesi gerektiğine de işaret ederek,  "Annenin ev işi yaparken çocuğun yardım etmesi olabilir, ancak bu faaliyetlerle  kısıtlı kalınmaması lazım. Doğrudan doğruya çocuğun yönlendirilebileceği, onun  tercih ettiği ve keyif aldığı oyunlara daha fazla süre ayrılmalı" dedi.

Çocuğun uyanık olduğu tüm saatlerin etkileşim içinde geçirilmesi  gerektiğini vurgulayan Uslu, çocuğun sosyalleşmesinin 3 yaşından sonra gelişmeye  başladığını bildirdi.

Runa İdil Uslu, bu yaştan önce bir araya gelen çocukların birbirleriyle  genel olarak bilindiği anlamda sürekli ve tutarlı biçimde oyun oynayamadığını,  kendi başlarına oynamaya çalıştıklarını, daha çok anne ya da baba ile oynamak  istediklerini, bunun da tamamen sağlıklı bir tutum olduğunu sözlerine ekledi.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:15 Ekim 2009

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.