'Var mı beni anlamak isteyen'
GENÇ OLMAK KİTABI/ NEVZAT TARHAN
ÖNSÖZ
Sadece akademik başarıyı değil aynı zamanda hayat başarısını önemseyenler bu kitapcığı okumalılar ve gençlere tavsiye etmeliler. Çünkü “Söylenenler unutulur, görülenler hatırlanır, yaşananlar anlaşılır ve unutulmaz” atasözü çok önemlidir.
Bazı insanlar vardır hata yaparlar aynı hatayı tekrarlayıp dururlar bu kişilere Anadolu’da ‘hödük’ denilir, burunlarının dikine gittikleri için hayatları hep ‘keşke’lerle, pişmanlıklarla doludur. Diğer bazı insanlar vardır ki bir hata yapar aynı hatayı ikinci defa yapmaz. Bu kişiler ortalama sağlıklı kişilerdir. Ancak ideal azınlık kişiler vardır ki başkalarının hatalarında sonuç çıkarırlar, dersler alırlar böylece hayat yolunda daha sağlıklı ilerler.
İşte bu kitapçık sizin yolunuzu aydınlatmada yaşanan tecrübelerin özetini sunmak ve rehber olmak için hazırlandı. Anlattıklarımı nasihat olarak değil sizden kıdemli bir yol arkadaşınızın tavsiyeleri olarak değerlendirmenizi diliyorum.
Nevzat Tarhan
5.4.2009 İstanbul
GİRİŞ
Genç arkadaşım,
Kendini önemsiyorsan,
Kendi kendine yardım etmek istiyorsan,
Hem mutlu, hem başarılı, hem güçlü, hem de onurlu ve özgür olmak istiyorsan,
Deneme-sınama ile vakit kaybetmemek ve başkalarının tecrübelerinden faydalanmak istiyorsan,
Özetle yaşam koçluğunu önemsiyorsan yazdıklarımı beş duyun, aklın, kalbin ve ruhunla dinle.
İlk tavsiyem kendini doğru tanımayı bilmendir.
Bir şehirde yol bulmaya çalışıyorsun, harita üzerinde nerede olduğunu bilmezsen, nereye gideceğini de bilemezsin. Aynı şekilde kendini doğru tanımazsan sonraki vereceğin kararlar amacına hizmet etmez. Hayat sokakların arasında geçer ve rastlantılar yaşamını yönlendirir.
Kendini tanıyan insan güçlü yönlerini, zayıf yönlerini, imkanlarını, yeteneklerini, fırsatları ve tehditleri doğru değerlendirir. Kendini gözlemleyebilmek ve doğru analiz edebilmek bir beceridir, yetenek değildir, öğrenilmesi gerekir.
Hedef piramidin olsun.
En tepeye senin için en önemli hedef ve öncelikli konu ne ise onu koymalısın. Önceliklerini önem sırasına göre dizmelisin ve vereceğin kararlarda bu öncelikleri hep test etmelisin.
Hedefe giderken önüne çıkan çeldiriciler, baştan çıkarıcılar ve zevk tuzaklarına düşmemek için beyninde bu dosyayı hep açık tutmalısın.
Beynimiz kendi kendini programlar. Arabaya bindiğimizde şoför isek nereye gideceğini yola çıkmadan önce düşünür, planlar. Daha sonra başka şeyler düşünürüz. Düşünürken otomatik pilota bağlanmış beynimiz bizi istediğimiz yere götürür. Başlangıçta beynini doğru programlayanlar kısa ve uzun vadeli hedeflerini ve yaşamın amaçlarını belirlemiş insanlardır. Böyle insanlar olayları yönlendirir. Amacı olmayan insanları olaylar yönlendirir. En tepedeki hedefler soyut hedefler olmalı, nasıl bir insan olmak istiyorsun, mezartaşına ne yazılmasını istiyorsun?
Geleceğini planla
Hedef belirlemenin ardından hayat yolunda yol haritan olmalı. Yol haritanı yaparken ayrıntı tuzaklarına dikkat et. Başarı da ayrıntıda, şeytan da ayrıntıda… Amacına hizmet etmeyen ayrıntı kötücül olabilir. Amacına hizmet eden ayrıntı hata yapmanı engeller, doğru karar vermeni sağlar.
Yol haritanı çizerken, eylem planını yaparken rol modellerin olsun ama yine de kendin olmayı unutma. Yol haritanı çizerken arı gibi her çiçekten bir şeyler almayı başarmalısın. Ailen, sosyal çevren, öğretmenlerin, dini ve kültürel kanaat önderlerin beslendiği kaynaklar olmalı.
Tutkulu projen olsun
İnsanı motive eden harekete geçiren en önemli şey gerçekçi tutkulu projelerin olmasıdır. Ümidi ayakta tutmak uğrunda yaşamaya değer somut ve soyut projelerle mümkündür. Özgüveni artırmak ideallerle şekillenir. İdealist, aktivist ve realist dengeyi ancak böyle sağlarsın.
Başarı için zorluklara tahammül et
İngilizcede “No pain no gain” diye bir söz vardır. Çile yoksa, kazanç yok diye çevirebiliriz. Bizdeki “Zahmetsiz rahmet olmaz” sözüne denk bir kavram. Hayat mükafatını zorluklara tahammül edenlere veriyor. Başı dik dolaşmak ve onurlu yaşamak istiyorsan emeğinle kazanmaya çalışmalısın.
Duygusal okur yazar ol
Duyguların bilimsel bir kategori olduğu sinirbilim çalışmalarınca kanıtlandı. İletişim psikolojisinde değişen paradigmalara göre iletişimin % 70-80i sözel olmayan iletişim. Ses tonu, eşikaltı vurgular, bakışlar, mimik ve jestler gibi yollar duygusal veri aktarımı yaparak diğer insanlarla etkileşim oluşturuyor. İletişimin yüzde 20-30’u informatif iletişim yani aktarılan sözler ve anlamlarla ilgilidir. Otizmin sebebi beyinde duygusal okur yazarlığın gelişmemesidir. Empatik iletişim duygusal okur yazarlık demektir. Sosyal duygular ikna ve etkileme gücü duygusal okuryazarlığın gelişmesi ile ilgilidir. İnsan beyninde telsiz internet gibi çalışan ‘ayna nöronlar’ güçlü duyguları algılayan sinir hücreleridir. İnsan beyin hücreleri küçük bir jenaratör gibi çalışıp elektrik üretirken dalga fonksiyonu ile evrensel akışa duygu ve düşünce frekansları da sunuyor. Nörofelsefe, nöroteoleji, nöroekonomi, nöropazarlama artık bilimin menzilindeki konular. 2002 ekonomi nobel ödülünü bir psikolog aldı. Konusu kriz yönetiminde psikolojik etkenlerdi. Duyguların ekonomiyi etkilediğinin bilimsel olarak gösterildiği bir çağda yaşıyoruz. Her şey akıldır, paradigması artık değişti.
Duyguları altı boyutlu düşün
Duygusal farkındalık geliştirmek hiç kolay değildir. Bir konuya öfkelendiyseniz sizi öfkelendiren fikre ihtiyacın var demektir. Duyguları zekice analiz ettikten sonra yönetmesi çok kolaydır.
Altı boyutlu düşünerek duyguları yönetebilirsin. Ön-arka, sağ-sol, yukarı-aşağı boyutları ile düşün. Gelecek-geçmiş, güçlü yön- zayıf yön, fırsatlar ve tehditleri iyi analiz edip hangi yöne yöneleceğine karar verebilirsin.
Etik değerlerin olsun
Samimi, içten, açık doğal ol.
İnsanları sev, değer ver, paylaş.
Dürüst, çalışkan, sözünün eri ol.
Adil ve paylaşımcı ol.
Çıkarcı olmak mı karlıdır, erdemli olmak mı karlıdır düşün. Kısa vadede çıkarcı olanlar karlı iken orta ve uzun vadede erdemli olanlar hep kazanır. İyi-kötü savaşlarında kötüler başlangıçta yenerler. İyiler hep sonuçta kazanırlar.
Zenginliği yüceltirken dikkat et
Mevlana “Elinde olsun ama gönlünde olmasın” diyor. Çok şeye sahip ol ama onlar sana sahip olmasın. Paranın amaç değil araç olduğunu unutmuyorsan zenginlik, varlık, şöhret, makam sana hizmet eder. Geçici zevkleri ve zenginlikleri gönlünde başköşeye oturursan onlar seni yönetmeye başlar.
Çoğa sahip olan değil sahip olduklarının kıymetini bilen zengindir.Gerçek zenginilk kalıcı olan zenginliktir.Sosyolojik ve psikolojik sermayen için karlı ticaret yapmakta zenginliğin bir türüdür.Somut ve soyut iki alanda da zenginleşmen en akıllı ve faydalı zenginliktir.
Estetik değerlerin olsun
İnsanlarda genetik bir eğilim olarak mükemmeli ve güzeli sevmek vardır. İnsanın var oluş amaçlarından birisi de dünyayı güzel ve yaşanılır yapmaktır. Estetik değerlerin en büyük düşmanı abartıdır. Abartı makyaj, rüküş kıyafet dikkati çeker ama estetik değildir. Estetik anlayışın konuma uygunlukla paralel olmalıdır.
Popüler kültür seni yönetmesin
Kendi kültürel kimliğini koruyarak modernleşenler kendi kişiliklerini koruyarak gelişenler gibidirler. Kimliğini ve kişiliğini koruyanlar asimile edilemezler. Kendi dilini önemseyenler kültürlerini koruma da daha başarılıdırlar. Milli hedefleri olan, tarihini bilen ve kültürünü koruyan toplumlar, idealleri olan kişilikli, kimlikli geçmişi ile barışık bireylerden oluşur. Değiş ama başkalaşma.
Yenilikçi ol
Yenilikçi olmak çok önemlidir. Yeni deneyimlere açık kişilerin daha şanslı oldukları bilimsel araştırmalarda doğrulanıyor. Risk almaktan korkmak gelişmeyi engeller. Doğru hareket etmek ve hata yapmamak arasında dengeyi kurmak gerekir.
Doğruyu yapmak için risk almak, hata yapmamak için risk almaktan daha etik daha değerli ve önemlidir. Yeni ve farklı şeyler yapmak sağlam gerekçelere dayanmaktadır. Yenilikçi ol ama maceracı olma. Yeni şeyler yapmaktan korkanlar hiçbir şey yapmama hatasını işlerler ve ilerleyemezler, düşünceyi geliştiremezler. Sonuçta geçmişin kölesi olup kalırlar.
Güçlü belleğin şifresini bil
Hafızanın altı bekçisini kullanmak gerekir. 5 N, 1 K “Kim, ne,nerede, ne zaman, nasıl, niçin” sorularını sorarak yapılan zihinsel egzersizler güçlü belleğin şifresidir. Kazanımlarımızın hazmedilmesini ve kalıcılaşmasını sağlarlar.
Özgür ol, insanlara güven ama…
İlk zaferin kendi ayartıcı, baştan çıkarıcı arzularına karşı kazanılan zafer olsun. Gerçek özgürlük arzularında özgür olmaktır. Arzularını zevklerini tatmin amacı peşinde koşmak psikolojinin eski paradigması idi. Duvarları yık, zincirleri kır derken zevklerinin kölesi olma.
Yelkenli gemi gibi değil buharlı gemi gibi ol. Başkası seni yönlendirmesin, kendi gücün önceliğin olmasın.
Neyzen’in dediği gibi “Kalkın ey ehl-i vatan dedik kalktık, bir baktık ki kalktığımız yere başkası oturmuş.” İnsanlara güven ama kendini kullandırtma. Güven kural, güvensizlik istisna olsun.
Dostlarına her şeyini paylaş düşmanlarınla sadece hukuku paylaş. İyiliğe iyilikle karşılık ver, kötülüğe iyilik yapma onu beslemiş olursun ama kötüye karşı dahi haksızlık yapma yanılışı yanlışla düzeltmesin.
Sosyal sermayeni biriktir
Batı sosyal duyguları yeni keşfetti. Empati, vererek mutlu olmaktan söz ediyorlar. Sosyal beyin çalışmaları ruh ve beden sağlığı için sosyal teması artırmanın önemini ortaya çıkardı.
Doğu kültüründe halen devam eden yardımlaşma, paylaşma, infak gibi değerleri yaşat öncelikle yakın akrabaları gör ve gözet. Sosyal sorumluluk projelerin olsun.
Aldıklarımız değil verdiklerimiz bizi yüceltir, alabilmek için değil verebilmek için çalışan sosyal sermayesini artırır. Başarı alabilmekte değil verebilmektedir. Yardımlaşma sevgi dillerinden birisidir, davranışsal sevgidir. Sözde değil özde sevgidir.
Yardım etmek sevmenin davranışıdır. İyi kalpli olmak mükemmel olmaktan daha önemlidir.
Sosyal güvenin artması için çok çalış, insanlara dostça davran, iyi dinleyici ol, sözünde dur.
Başarı yakın çevrenin güveni ile doğru orantılıdır.
Paylaş