Aşkınız karşılıksız mı?

Herkes karşılıksız olarak niteleyebileceğimiz ya da karşılık beklemediğimiz duygusallıklar yaşıyor.

Platonik aşk olarak tanımlanan bu tek taraflı duygu durumlarının yaşanışı ve algılanışı kişiden kişiye değişir.

Platonik aşk konusunda tıp hekimleri ve psikologlar durumu iki farklı açıdan ele alırlar:

Hekimler, özellikle konunun hormonal ve biyolojik tarafından bakarak, platonik aşk yaşamanın kişi üzerinde daha olumlu etkileri olabileceğini savunurlar. Kalp, aşkı yaşamaya başladığında vücutta endorfin hormonu salgılanır ve bilindiği gibi endorfin, keyif ve mutluluk veren bir hormondur. Vücuttaki tüm organlar bu hormonun yüksek düzeyde salgılanmasıyla birlikte olumlu etkilenir. Bu nedenle kalp sağlığı için başarılı bir aşk hayatı çok önemlidir. Mutlu yaşayabilmek için sağlıklı bir aşk hayatına ihtiyaç vardır.

Psikologlar ise genellikle karşılık görmeyen aşkın bireyi mutsuzluk ve karamsarlık duygularına iteceğini, bunun da kişiyi depresyona kadar götürebileceğini düşünürler. Her iki taraf olayı değişik açılardan ele aldıkları için büyük ölçüde haklılık payları vardır.

PLATONİK AŞKIN SÜRMESİ TEHLİKELİ

Platonik aşk bilindiği gibi tek taraflı bir aşktır. Ama eğer bu aşk hep hayal olarak kalmaya devam ediyorsa bu bir süre sonra kişiyi üzmeye başlar. Birey, yaşadığı aşkın bir türlü karşılık bulamaması ve beklentilerinin umutsuzlukla sonuçlanması nedeniyle yine kendi kendine hayal kırıklığı yaşar ve genellikle yaşanılanlardan karşı tarafın haberi olmaz.

İşte bu tek taraflı yaşanan duygu durumu eğer abartılı bir hal almaya başlamışsa, platonik aşkın ne kalbe ne de ruh haline bir faydası olmaz. Bireyin yaşananlarla ilgili gerçeklik algısının bozulduğu bu tip platonik aşklar, “Erotomani” olarak bilinir ve sonuçta kişi kendi hayal alemine kapılarak durumu olduğundan farklı görmeye başlayabilir. Bu nedenle karşılıklı da karşılıksız da olsa yaşanan hiçbir şeyi abartmamak en doğrusudur.

Platonik aşklar sevilen kişiden bir şey beklenmediği, abartılı anlamlar yüklenmediği hoş duygular olarak yaşandığı sürece aslında hiçbir sorun yok ama eğer aynı sevgiyi, aşkı karşı taraftan da görmek istemeye başlayan bir ruh hali oluştuysa tehlike çanları çalıyor demektir.

PLATONİK AŞKLAR DA GERÇEK BİR İLİŞKİYE DÖNÜŞEBİLİR

Platonik aşklar, tek taraflı başlasa da zaman içinde ikili bir aşka dönüşebilir. Bazen kişisel çabalar, aşkı platonik olmaktan çıkarıp birlikteliğe götürebilir. Tek taraflı aşklarda kişisel çabalar, kendini fark ettirme ve duygusal durumu bir ilişkiye dönüştürme çabalarının sonuçsuz kalması beklenen ve bilinen bir durumdur. Hemen hemen hepimizin yaşamında bir dönem yaşanmış böyle aşkların tatlı anıları vardır.

Sevimli ve iyi niyetle başlamış bu tip duygusallıkların bir süre sonra sabit bir fikir halini aldığı, karşı taraf üzerinde ısrarcı ve baskıcı taleplere dönüştüğü kimi duygusallıkları ve olumsuz sonuçlarını medyada yer alan örneklerinden biliyoruz.

PLATONİK AŞKTA DÜĞÜM NOKTASI

Platonik aşktaki düğüm noktası, kişinin aşk duyduğu kişiyi hayalinde nasıl canlandırdığı ve aslında kime karşı aşk hissettiğidir. Gerçek bir insana duyulan aşkla, bir süre sonra gerçek aşkını hayalinde canlandırdığı kişiye dönüştüren ve o hayale aşık olan bireyin durumu farklıdır.

Takıntılara yol açan, hayatı zindan eden, psikolojimizi ve sağlığımızı alt üst eden hiçbir duyguya yer vermemeliyiz. Bu olumsuzluklara yol açan duygunun adı “platonik” de olsa “aşk” olmamalı. O, olsa olsa saplantı olabilir.


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:12 Ocak 2020Yayınlanma Tarihi:06 Mart 2011

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.