Bizi tükettiğini bilsek de neden ilişkiyi sürdürürüz
-
Psikologlar Açıklıyor: Bizi tükettiğini bilsek de neden mutsuz olduğumuz ilişkileri sürdürürüz?
İnsan tuhaf bir canlı sevgili dostlar. Kimi zaman istediğini elde edemez, kimi zaman elde ettiğini beğenmez, kimi zaman beğendiğinden sıkılır, kimi zaman ise kendisini mutsuz ettiğini bildiği halde o durumun içinden çıkmayı düşünmez. Peki hakikaten, neden bizi mutsuz eden ilişkileri sürdürmek isteriz?
En büyük sebeplerden bir tanesi, iyi gitmeyen bir ilişkiyle yetinmektir.
Çoğu insan için bir ilişkideki en önemli kıstas, o ilişkiden alınan tatmin hissidir. Peki bizler, neden kimi zaman tatmin edici olmayan ilişkilerle yetiniriz? Psikologlara göre fonksiyonel olmayan ilişkilerle yetinen insanlar genellikle öz güveni düşük insanlardır. Bu sebeple, içinde bulunduğumuz ilişkiyi sırf o insana sahip olmak ya da sırf yalnız kalmamak için devam ettirmememiz önemlidir.
Bir diğer önemli sebep ise karşımızdaki insanın yalnızca pozitif yönlerine odaklanmaktır.
Pek çoğumuz bunu farkında olmadan yaparız. Bir insanı sevdiğimiz zaman, onu sevişimizin mantıklı olduğunu kendi kendimize kanıtlamak isteriz. Gerçekçi olmayan bu bakış açısıyla, partnerimizin iyi özelliklerinin önemini gözümüzde büyütür, eksikliklerini ise önemsiz görmeye başlarız. Örneğin sevgiliniz çömert ancak düşüncesizse, cömertlik artık sizin için düşünceli olmaktan çok daha önemli bir özelliktir. Bu durum, duygularımızın bizlere oynadığı bir oyundur ve işlerin her zaman yolunda gittiği illüzyonunu yaratarak o insanı zihnimizde idealleştirmemize sebep olur.
İhtimaller arasından en iyisi olması, o ilişkinin doğru olduğunu göstermez.
Kimi zaman sağlıklı olmayan bir ilişki yaşamanın etrafımızdaki diğer insanlarla ilişki yaşamaktan ya da yalnız kalmaktan daha iyi bir ihtimal olduğunu düşünür ve ilişkimizi sürdürmeye karar veririz. Daha sonra yaşama ihtimalimiz olan pişmanlık ve mutsuzluk hissinden kaçmak için kendimizi bir kısır döngünün içine hapsetmek ise çoğu zaman uzun vadede daha büyük bir mutsuzluk yaşamamıza sebep olur. Galiba biraz cesur olmakta ve memnun olmadığımız durumlardan uzaklaşarak hayatın getireceklerine açık olmakta fayda var...
Bazen farkında olmadan ilişkimizi sürdürmek için manipüle ediliriz.
Böyle durumlar genellikle karşımızdaki insan bizi çok iyi tanıdığında ve bizi elinde tutmak için ne yapacağını çok iyi bildiğinde yaşanır. Kimi durumlarda küçümseme, yönlendirme ve hatta tehdit etme biçiminde gerçekleşebilen manipülasyon, genellikle düşük öz güvene sahip olan ya da fiziksel açıdan partnerinden daha az çekici olan kişiler tarafından gerçekleştirilir ve hangi tarafta yer alıyor olursanız olun, bu şekilde devam eden bir ilişki herkes için sıkıntı verici ve mutsuz edicidir.
Paylaşılanlar ne kadar fazlaysa, kendimizi sağlıksız bir ilişkiden kurtarmamız da o kadar zor olur.
Birlikte geçirilen onca zaman, paylaşılan onca anı, evin dört bir yanında onu hatırlatan eşyalar, ortak arkadaşlar ve karşılıklı yüklenen sorumluluklar, artık eskisi gibi mutlu olmasanız da ilişkiyi sonlandırmanızı zorlaştırır ve kendinizi devam etmek zorunda gibi hissedersiniz. Aslında böyle düşünmekte çok da haksız değilizdir; çünkü böyle bir durumda ondan ayrılmak demek, adeta hayata en baştan başlamak demektir. Bu durumda ise yapılacak tek bir seçim vardır: Ya ondan vazgeçip yeni hayatınızda mutluluğu yakalamaya çalışırsınız, ya da sahip olduklarınızı korumak adına içinde bulunduğunu sağlıksız ilişkiyi sürdürüsünüz...
Bizleri zaman zaman yanıltan ve kendimiz için kötü olanı arzulatan his: Aşk!
Düşünce ve duygularımız her zaman uyum içerisinde hareket etmez. Bazen partnerimizin bizim için yeterince iyi olmadığını, kabul edemeyeceğimiz özellikleri olduğunu ya da bize değer vermediğini hissetsek de, duygularımız tüm bu düşüncelere üstün gelir ve her ne olursa olsun o insanla bir arada olmak isteriz; bu hayatımızdaki tek ve en güçlü arzudur. Ancak mantığı tamamen rafa kaldırarak yalnızca duygularımızla hareket etmek de çoğu zaman zarar görmemize ilerleyen dönemde pişmanlık yaşamamıza sebep olur. Galiba yapılabilecek en iyi şey, ikisinden de ihtiyacımız olduğu ölçüde faydalanmak ve kalp-beyin dengesini tesis etmektir.
Peki tüm bunların nasıl farkına varabiliriz?
Evet, belki ilişki bizim ilişkimiz ve onunla ilgili vereceğimiz kararların tümü kendi irademize bağlı olmalı; ancak kimi zaman sahip olduğumuz taraflı bakış açısı sebebiyle bazı şeyleri göremez ya da görmek istemeyiz. Böyle bir durumda yapılacak en iyi şey, zihinsel ve duygusal olarak kendimize yakın hissettiğimiz insanların tarafsız bakış açısına başvurmaktır. Çünkü bu insanlar, sizin bunca zamandır kaçırdığınız ayrıntıları yakalayabilir ve size bambaşka bakış açıları sunabilirler...
https://www.psychologytoday.com/ ONEDİO
Paylaş