Cinsellikten soğuyanlar
Uzmanlar, cinsellikten tiksinen ve orgazm sorunu yaşayan kadınları değerlendirdi. İşte detaylar.
Uzmanlar, cinsellikten tiksinen ve orgazm sorunu yaşayan kadınları değerlendirdi. İşte detaylar.
NPSİTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi’nden Psikiyatri Uzmanı Dr.Oğuz Tan ve Uzman Psikolog Çiğdem Demirsoy anlatıyor:Cinsel tiksinti bozukluğu nedir? Cinsel tiksinti bozukluğu cinsel sıvılara değil cinsel organın kendine yönelik olur. Burada cinsel organ bölgesi işin içine girmedikçe sorun yoktur. Bunlar için gizli eşcinsel diyenler olmuş ama bu insanlar karşı cinsle uyarılıyor ama genital bölge işin içine girince aşırı tiksinti duyuyorlar. Çok araştırma yapılmadığı için nedenleri bilinmiyor.
Orgazm bozukluğu Kimi kadın erkekle beraberken orgazm olamaz, mastürbasyonla olur, kimi kadın da hiç olamaz. Kadın mastürbasyonla bile orgazm olamıyorsa sorun var demektir. Klasik misyoner pozisyonu orgazm için çok rahat değildir. Kimi kadın isteksizlik nedeniyle orgazm olamaz. En çok haz duyulan organ klitoristir, bazen bu uyarılma sağlanamazsa zaten orgazm olunmaz. Freud klitoral orgazmın ikincil olduğunu asıl vajinal orgazmın önemli olduğunu söyler ama vajinaya penisin girmesi kadına duygusal bir haz verir, birleşme duygusunu yaşatır ama anatomik has klitoraldir. Yani G noktası yoktur. Bazı kadınlar hayat boyu hiç orgazm olmamış olabiliyor bazılarında ise sonradan gelişiyor. Bazı ilaç kullanımları ki, antidepresan ilaçlar bunu engeller, kadınlarda şeker hastalığı bunu engeller. Yaş da önemli bir etkendir. Kadın vajinada gelişen bir hastalık nedeniyle acı çekerse de orgazm olamaz. Erkek düşmanlığı da önemli bir nedendir. Cinsel dürtülerle ilgili suçluluk duyguları buna engel olur. Erkekte boşalmada gecikme ya da hiç olmaması sorunu varsa yine kaygı duymasıyla olur. Konsantre olamayışı da etkiler, bu orgazm olamamakla eş anlamlıdır. Uyarılma bozukluğu da cinsel isteksizlikle yakından alakalı bir şeydir. Kadınların yüzde 33’ünde uyarılma bozukluğu vardır. İlk anda oluşan heyecanın devam etmeyişi buna neden oluyor. Başta duyulan heyecanın artarak sürmesi lazım ama olmuyor bu. Burada da yine sikolojik etkenler fazladır. Suçluluk duyguları, istek azlığı bu sorunda önemli yer tutar.Kadınların orgazm sorunları nelerdir?
35 yaş üzerindeki kadınlarda yaşam boyunca hiç orgazm olmamak durumu yüzde 5’tir. Dünya’da orgazmla başvuran kadın oranı çok yüksek ama Türkiye’de vaginismus ile ilgili başvuru daha fazla çünkü kadın kendi cinselliğini önemsemiyor ve bunu erkeğe hak görüyor. Yaş ilerledikçe orgazm artıyor çünkü kadın kendi bedenini keşfediyor. Bazı araştırmalarda 20’li yaşlarda kadınların yarısı orgazmı yaşamamışken, bunun 35 yaş sonrası yüzde 10’a indiği görülmüştür. Orgazm bozukluğu fiziksel ya da organik kökenli olabilir. Partner tarafından reddedilme, suçluluk duyguları, vajinanın zarar göreceği duyguları bu sorunu yaratıyor. Eşler arasındaki uyumsuzluk nelere zemin hazırlar? Eşler arasındaki ilişki biçimi, uyarılma eşiğinin yüksek olması, cinsel sorun yaratıyor. Kişilik özellikleri nedeniyle duygusal yakınlaşma sorunu varsa bu kişiler sorun yaşıyor cinsellikte. En gizli kalmış yanınızı bir başkasına açacaksınız. Bu hiç kolay değil ve o zaman bu konu önemlidir. Cinsel sorunu ortaya çıkaran nedenler farklı olabiliyor. Kişinin bu tür yaşantıları olmasına rağmen bazılarında sorun olurken, bazlarında olmuyor. Cinsel tepkiler öğrenilmiş şeylerdir ama cinselliğe ilişkin kötü bilgilerle donanmış bir kadının evlenince eşi destekleyici olursa bu sorun ortaya çıkmayabilir. Öte yandan bir cinsel sorunun olması, diğer cinsel sorunları ortaya çıkartabiliyor. Vaginismus olan kadınların eşlerinde zaman içinde erken boşalma oluyor, erken boşalan erkeklerin eşlerinde de zaman içinde cinsel isteksizlik olabiliyor. Çoğunlukla kadınlar sorumluluğu üzerine alma eğilimindedir. Biraz kültürel etkiler var ama çağlar boyunca erkek hep güçlü kabul ediliyor. Bunlar toplumsal mitlerdir. Erkeğin cinselliğindeki sorunu görülmek istenmiyor çoğunlukla.Erkeklerin sorununu kadın üzerine alıyor!
Performans anksiyetesi, yapabilir miyim kaygısı fazla oluyor. Çünkü cinsellikte aktiflik erkek açısından kabul görüyor ama bu çok yanlış çünkü herkes kendi cinselliğinden sorumludur. Her iki tarafda aktif olarak katılmalıdır cinselliğe. Çok istekli görünen kadın deneyimli sanılır. Oysa aslında kadınlar bilgiyi daha kolay ediniyorlar çünkü yardım istemekten çekinmiyorlar. Ayrıca hemcinsleriyle sorunlarını paylaşıyorlar. Erkekler ise birbirlerini travmatize eden konuşmalar yapıyorlar. Kadın yardım istemekten rahatsız olmazken, erkek ise kesinlikle en yakın arkdaşından bile yardım isteyemiyor.Cinsel sorunların tedavisini geciktiren nedenler neler olabilir?
Bir cinsel sorun varsa, ortaya çıktıysa bunu bazıları tedavi ile aşabiliyor ama bazılarında her türlü çabaya rağmen sürüyor. İşte bu noktada tedavi adı altında yapılan yanlış uygulamalara dikkat etmek önemlidir. Bununla ilgili mesela vaginismusda uyuşturucu kremler kullanmak gibi tamamen yanlış ve çözümden uzak uygulamalardan söz edilebilir. Sürekli cinsel ilişkiyi denemek, rahatlamak için alkol almak daha da zorluyor kişiyi. TEDAVİ AŞAMASIKadınlarla erkeklerin cinsel ilişki isteği zamanlaması farklı mı?
Evet ama bunda kültürel etkiler de var. Kadın için iletişimin duygusal yanı ağır basıyorsa bu durum kadına yeterli oluyor ama kadına o yanını bastırması öğretiliyor. Yoksa hormonal olarak bakınca, kadın ve erkek biyolojik açıdan farklı değil ama uyarımı başlatan şeyler faklı olabiliyor. İletişim biçimine bağlı olarak kadının hayatında duygusal sıkıntılar varsa, erkeğe göre daha zor istiyor cinselliği. Kadının biyolojik yatkınlığı, duygusal yakınlığa doğru gidiyor. Bu nedenle evlilikle ilgili kadın daha çok rol üstlenebiliyor, sonucunda erkek sadece para kazanıyor ve bu da kadında ezilme duygusu yaratıyor.Vaginismus tedavisinde bir süre verilebilir mi?
Vaginismus tedavisi kişiden kişiye değişiklik gösterse bile seans süresi verilemiyor. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa o kadar hızlı yol alınıyor. Tedavi süresi geciktikçe ve zaman uzadıkça kişinin kendine güveni zayıflıyor ve olaya depresyon ekleniyor. Dolayısıyla çözüm zorlaşıyor. Tek bir cinsel sorun yok ayrıca, insan sayısı kadar sorun var. Ama yukarıda da belirttiğimiz gibi 8-10 seans arasında değişiyor.Erkeklerin tedavisi için neler söylenebilir?
Erken boşalma sorununda erkeğin cinselliğe bakışı önemlidir. Sorunu ne şekilde yaşıyor, heyecanlarını nasıl yönetiyor bunlara bakılıyor. Aşama aşama orada da boşalma kontrolünü sağlamaya yönelik ev ödevleri veriliyor. Ve bu sorunun çözülebilir bir şey olduğu görülüyor erkek tarafından. Erken boşalma bir hastalık değildir. Partnerle ilişki olduğunda zevk almayı uzatmak adına gerekir bu. Birileri boşalma kontrolünü öğrenmişken onlar henüz öğrenememiştir sadece. Her erkeğin boşalmasında geriye dönemeyeceği nokta vardır ve bu nedenle süreci yaşama öğretilir burada. Cinsel duyumlarının farkına varması tedavide hedeftir. NP GRUPPaylaş
Yazar: Oğuz TAN
Görüntülenme:Güncellenme Tarihi:09 Ağustos 2012Yayınlanma Tarihi:18 Ağustos 2012
İlgili İçerikler
Köşe Yazarları
Sosyal Sorumluluk Projeleri
Kategori Bulutu
Psikiyatri AFAZİ Tüp Bebek Alkol Bağımlılığı Otizm Saç Dökülmesi Esrar Bağımlılığı Alzheimer Bebek Gelişimi Kokain Bağımlılığı Baş Ağrıları Stres Kumar Bağımlılığı Demans Depresyon Sanal Bağımlılık Migren Alerji Opiat Bağımlılığı Parkinson Kadın Hastalıkları Sigara Bağımlılığı Şizofreni Obezite Kardioloji Bipolar Bozukluk Cilt Bakımı