Deprem sonrası eve dönmek psikolojik sorunlara yol açabilir

İnsanların depremin korkutucu etkisini yaşadıkları evlerine girmeye başlamasıyla psikolojik sorunlar baş gösterebilir.

İnsanların depremin korkutucu etkisini yaşadıkları evlerine girmeye başlamasıyla psikolojik sorunlar baş gösterebilir.

Haber3Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Tıp  Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr.Lütfullah Beşiroğlu,  “İnsanların depremin korkutucu etkisini yaşadıkları evlerine girmeye  başlamasıyla yeniden bazı psikolojik sorunlar baş gösterebilir, bu nedenle ruh  sağlığı açısından koruyucu hizmetlere ağırlık verilmeli” dedi. Doç.Dr. Beşiroğlu, Van'da meydana gelen  iki büyük deprem ve artçılardan, psiko-sosyal açıdan etkilenen önemli bir kesimin  olduğunu ifade etti. Depremden sonraki günlerde hastaneye yoğun bir başvuru olduğunu belirten  Beşiroğlu, şöyle devam etti: “Yakın dönemde ise başvuru sayısında bir azalma oldu. Şimdilerde  depremin korkutucu ve yıkıcı etkisinden çok, depremin yarattığı konut sorunu,  ailelerin bölünmesi, kış şartları, eğitim zorlukları gibi ikincil sorunların  oluşturduğu psiko-sosyal problemler ön plana çıkıyor. Bu anlamda yaşlılar,  kadınlar, yoksullar, çok sayıda çocuğu olan ebeveynler, fiziksel engelliler,  geçmişte ruhsal ve ağır fiziksel hastalığı olanlar, yeni sorunlarla baş etme  zorluğu yaşama açısından daha fazla risk altındalar.”

DEPREM KORKUSU İLE İLGİLİ BİLGİ ALMAK İÇİN TIKLAYIN...

"KORUYUCU RUH SAĞLIĞI HİZMETLERİ YAYGINLAŞTIRILMALI”

Doç.Dr. Beşiroğlu, depremlerden sonra binalarda yapılan hasar tespit  sonuçlarına göre, “oturulabilir” raporu alanların depremi yaşadıkları evlerine  girmeye başladıklarını hatırlattı. Bunun bazı sorunları da beraberinde  getirebileceğine dikkati çeken Beşiroğlu, şöyle konuştu: “Çünkü depremden sonra insanlar, evlerine girmemiş olmaları veya şehri  terk etmelerinden dolayı kendilerini güvende hissetti. Artçıların azalması ve  kentte hayatın normalleşmesiyle birlikte dönüşler hızlandı. İnsanların depremin  korkutucu etkisini yaşadıkları evlerine girmeye başlamasıyla yeniden bazı  psikolojik sorunlar baş gösterebilir. Bu nedenle ruh sağlığı hizmetleri açısından  koruyucu hizmetlere ağırlık verilmeli. Yaşanan doğal tepkileri anormal olanlardan  ayırma noktasında psiko-eğitim çalışmalarının yaygınlaştırılması gerekli.” Lütfullah Beşiroğlu, depremden bu yana bölgede göreve devam eden,  sorunlardan herkes kadar etkilenmiş sağlık ve eğitim çalışanlarının da hizmetleri  yürütme noktasında bir şekilde tükenmişlik içine girebileceğine değinerek, 'Bu  nedenle yeni ve iyi organize olmuş takviye elamanlar, uygun çalışma koşullarında  halka daha iyi hizmet verebilecektir” diye konuştu.

ERCİŞ'TE RUHSAL SORUNLAR DAHA FAZLA YAŞANDI

Beşiroğlu, depremin yarattığı sorunların karmaşık düzeyde psikolojik  etkilerinin olduğunu bildirdi. Van merkezde depreme bağlı yoğun stres, panik atak  ve depresyon gibi sorunlarla şimdiye kadar az karşılaştıklarını ifade eden  Beşiroğlu, şunları söyledi: “Yıkımın ve can kaybının fazla olduğu Erciş'te ruhsal sorunlar daha  fazla yaşandı. 23 Ekim'deki depremden sonra ilçede yürüttüğümüz çalışmalarda  yakınlarını kaybeden insanların yaşamış olduğu yoğun yas tepkilerini ve derin  şoku çok belirgin gözlemledik. Van merkezde ise daha çok standartların kaybı,  yaşam kalitesinin düşmesi, yaşanan zorluklar, kış şartları, barınak sorunu ve sosyal hayatın bitmesi gibi temel insani ihtiyaçlardaki  eksiklikler ön plana çıkmaktadır. Bunlar depremin direk olarak yarattığı travmalar olmasa da deprem  etkisiyle oluşan psikolojik sıkıntılardır. Bu sorunlar aynı zamanda psikiyatrik  rahatsızlıklara da zemin hazırlamaktadır.” A.A

Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:17 Şubat 2012

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.