Depresyonla İlgili En Sık Sorulan Sorular ve Cevapları
İşte Depresyonla İlgili Sorular ve Cevaplar...
1. Depresyon bir akıl hastalığı mıdır?
Evet, klinik depresyon ciddi fakat tedavi edilebilir bir akıl hastalığıdır. Bu kişisel bir zayıflık değil, tıbbi bir durumdur. Aynı zamanda çok yaygındır. Ulusal Ruh Sağlığı Enstitüsü'ne göre majör depresyon, 18 yaş üstü ABD nüfusunun yaklaşık %6,7'sini etkileyen klinik bir sendromdur. Bazıları majör depresyonun %15 kadar yüksek olabileceğini tahmin ediyor. Herkes bir noktada üzüntüyü, kayıp, keder veya öz saygının zedelenmesi karşısında normal bir tepki olarak hissedecektir; ancak doktorlar tarafından "majör depresif bozukluk" veya "majör depresyon" olarak adlandırılan klinik depresyon, profesyonel müdahale gerektiren ciddi bir tıbbi hastalıktır.
2. Çocuklar depresyona girer mi?
Evet. Çocuklar yetişkinlerde depresyona neden olan aynı faktörlere maruz kalırlar. Bunlar şunları içerir: Fiziksel sağlıkta, yaşam olaylarında, kalıtım veya kalıtımda, çevrede ve beyindeki kimyasal bozulmada bir değişiklik. ABD'deki çocukların yüzde 2,5'inin depresyondan muzdarip olduğu tahmin ediliyor. Ergenlerde bu oranın %4 ila %8 olduğu tahmin edilmektedir.
Çocuklarda depresyon, çeşitli yaşlardaki çocuklarda görülen "normal" üzüntülerden ve günlük duygulardan farklıdır. Depresyondaki çocuklar, davranışlarında kalıcı ve normal yaşam tarzlarını bozan, genellikle arkadaşlarıyla ilişkilerini, okul çalışmalarını, özel ilgi alanlarını ve aile yaşamlarını engelleyen değişiklikler yaşarlar. Ayrıca dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB), obsesif kompulsif bozukluk (OKB) veya davranış bozukluğu (CD) ile aynı anda ortaya çıkabilir (veya bunlar tarafından gizlenebilir).
3. Uyku eksikliği depresyona neden olabilir mi?
Hayır. Uyku eksikliği tek başına depresyona neden olamaz ama rol oynar. Başka bir tıbbi hastalıktan kaynaklanan uyku eksikliği veya kişisel sorunların varlığı depresyonu şiddetlendirebilir. Kronik uykusuzluk da kişinin depresyonda olabileceğinin önemli bir ipucudur.
Depresyonun yaygın tetikleyicileri şunlardır:
- Ailede depresyon öyküsü.
- Sevilen birinin ölüm, boşanma veya ayrılık nedeniyle kaybedilmesi karşısında gösterilen anormal tepki.
- Kişilerarası anlaşmazlıklar.
- Fiziksel, cinsel veya duygusal istismar.
- Taşınma, mezun olma veya emekli olma gibi önemli yaşam olayları.
- Ciddi hastalık. Majör, kronik ve ölümcül hastalıklar sıklıkla depresyona katkıda bulunur. Bunlara kanser, kalp hastalığı, felç, HIV, Parkinson hastalığı ve diğerleri dahildir.
- Madde kötüye kullanımı. Sokak uyuşturucuları veya aşırı alkol kullanımı, depresyonu veya diğer duygudurum bozukluklarını taklit eden ruh hali değişikliklerine neden olabilir. Ayrıca, madde bağımlılığı sorunları olan bazı kişiler, ruh halini değiştiren maddeler kullanmasalar bile depresyon, bipolar bozukluk veya diğer duygudurum sorunları da yaşayabilirler.
- Sosyal olarak izole olmak veya aileden, arkadaşlardan veya diğer sosyal gruplardan dışlanmak.
4. Geleneksel depresyon tedavilerine alternatif olarak deneyebileceğim alternatifler var mı?
Alternatif terapi, bilimsel olarak kapsamlı bir şekilde belgelenmemiş veya belirli bir durum için güvenli veya etkili olduğu tanımlanmamış herhangi bir tedavi veya tekniği tanımlar. Alternatif terapi, diyetten zihinsel kondisyona ve yaşam tarzı değişikliklerine kadar her şeyi içeren çeşitli disiplinleri içerir. Bunlardan bazılarının depresyon tedavisinde etkili olduğu bulunmuştur.
Bazen alternatif bir tedavi olarak kabul edilen egzersizin, hafif ila orta dereceli depresyon türlerini tedavi etme kabiliyetine dair giderek artan kanıtlar elde edilmiştir.
Alternatif terapilerin örnekleri arasında akupunktur, rehberli görselleştirme, kayropraktik bakım, yoga, hipnoz, biofeedback, aromaterapi, rahatlama, bitkisel ilaçlar, masaj ve diğerleri yer alır. Bu seçeneklerden herhangi birini denemek ilginizi çekiyorsa doktorunuzla konuşun.
5. Bir hastalığın depresyona mı, yoksa depresyonun bir hastalığa mı neden olduğunu nasıl anlarsınız?
Depresyona yol açabilen hastalıklar genellikle majör, kronik ve/veya ölümcüldür. Bir hastalık depresyona neden olduğunda, genellikle uzun süreli ağrı veya fiziksel sakatlık mevcuttur veya yaşam tarzında ani bir değişiklik olur.
Depresyon hastalığa farklı bir şekilde neden olur. Psikolojik stres gibi, bağışıklık sistemini (hastalıkla mücadele eden ve sizi sağlıklı tutan hücreler) zayıflatarak kişinin daha fazla soğuk algınlığına veya gribe yakalanmasına neden olabilir. Çoğu zaman belirli bir nedeni olmayan "ağrılar ve sızılar" belirgin bir şekilde ortaya çıkar. Depresyona sahip olmak aynı zamanda başka bir tıbbi hastalığın semptomlarının daha uzun sürmesine ve semptomlarının yoğunlaşmasına da neden olabilir, ancak depresyonun neden olduğu hastalığın majör hastalık açısından gerçek ilişkisi tam olarak tanımlanmamıştır.
Sizde veya tanıdığınız birinin depresyonda olabileceğini düşünüyorsanız doktorunuzun tavsiyesine başvurmanız önemlidir. Birinci basamak doktorunuz başlamak için iyi bir yerdir. Sizi depresyon açısından tarayabilir ve belirtilerinizi yönetmenize yardımcı olacak bir tedavi planı geliştirebilirler.
6. Bazı depresyon ilaçlarıyla ilaç etkileşimlerine ilişkin pek çok uyarı duydum. Onlar neler?
MAOI'ler veya monoamin oksidaz inhibitörleri, yıllardır kullanılan etkili antidepresan ilaçlardır. Tipik olarak şiddetli depresyonu olan kişiler için reçete edilen MAOI'ler, beyin hücreleri arasında mesaj ileten beyindeki kimyasalların sayısını artırarak ruh halini iyileştirir. Diğer antidepresan ilaçlar kadar iyi olmasa da işe yaradıkları kanıtlanmıştır, ancak yiyecek ve ilaç etkileşimleri daha olasıdır.
MAOI alırken kaçınılması gereken ilaçlar arasında tüm SSRI'lar (Paxil ve Prozac'ı içeren bir grup antidepresan) ve Demerol ve tramadol dahil bazı ağrı kesici ilaçlar bulunur. MAOI'lerle birlikte alınmaması gereken bazı öksürük ilaçları, dekonjestanlar ve tansiyon ilaçları da vardır. MAOI alırken kaçınılması gereken yiyecekler arasında eski peynirler ve etler, lahana turşusu veya et gibi salamura edilmiş veya tütsülenmiş yiyecekler ve soya sosu veya fıçı bira gibi eski veya fermente edilmiş yiyecekler bulunur. Halihazırda kullanmakta olduğunuz ilaçları doktorunuza bildirmeniz önemlidir. MAOI'lerin sınırlamalarını, etkileşimlerini ve olası yan etkilerini tartıştığınızdan emin olun.
7. Kadınların depresyona girme olasılığı neden daha yüksektir?
Kadınlar erkeklere göre iki kat daha fazla depresyona yakalanıyor. Bunun bir nedeni, kadınların yaşadığı hormon seviyelerindeki çeşitli değişiklikler olabilir. Örneğin, depresyon hamilelik ve menopoz sırasında, ayrıca doğum yaptıktan sonra, düşük yaptıktan veya histerektomi geçirdikten sonra da yaygındır; bunlar kadınların hormonlarında büyük dalgalanmalar yaşadığı zamanlardır. Premenstrüel sendrom (PMS) ve PMS'nin aşırı bir formu olan adet öncesi disforik bozukluk (PMDD) da depresyona neden olabilir.
8. Depresyondaki kişilerin çoğu intihar girişiminde bulunur mu?
Hayır. Depresyondan muzdarip çoğu insan intihara teşebbüs etmez, ancak Mental Health America'ya göre intihar kurbanlarının %30 ila %70'i bir tür depresyondan muzdariptir. Bu rakam, depresyondan şüpheleniyorsanız kendiniz veya sevdiğiniz biri için profesyonel tedavi aramanın önemini göstermektedir.
9. Depresyon geçiren biri tekrar depresyona girer mi?
Bir majör depresyon atağı geçirmiş olmak, kişiyi gelecek epizodlar için daha büyük bir risk altına sokar, ancak depresyondan kurtulan herkes aynı durumu tekrar yaşamayacaktır. Bazen depresyon önemli bir yaşam olayı, hastalık veya belirli bir yer ve zamana özgü faktörlerin birleşimi tarafından tetiklenir. Depresyon hiçbir açık "sebep" olmadan da ortaya çıkabilir. Doğru tedaviyi doğru süre boyunca almak, iyileşme için ve gelecekteki herhangi bir depresyonun önlenmesine veya tanımlanmasına yardımcı olma açısından çok önemlidir.
10. Depresyon ne kadar sürer?
Tedavi edilmediği takdirde çeşitli depresif bozukluk türleri aylarca, bazen de yıllarca sürebilir. Majör depresif dönem, genellikle birkaç ay süren bir dizi semptomla karakterize edilir.
Mevsimsel depresyon veya SAD genellikle kış ayları boyunca uzanır ve ilkbahar ve yaz aylarında iyileşmeye devam eder.
Bipolar bozukluk "inişler" (mani dönemleri) ve "düşüşler" (aşırı depresyon dönemleri) olarak tanımlanır. Bu aşamalar hızlı ya da yavaş değişse de bipolar depresyon etkili bir tedavi bulunana kadar sürebilir.
Yaygın olarak kalıcı depresif bozukluk olarak adlandırılan distimi, yetişkinlerde 2 yıl veya daha uzun süren hafif ve bazen daha az fark edilen bir depresyon şeklidir. Yaşam kalitesini bozar ve tedavi edilmezse ağır depresyona yol açabilir.
Paylaş