Kahve Karaciğerinize İyi Gelir mi?

Pek çok insan, sabahları canlanmalarına yardımcı olmak veya öğleden sonraki durgunluktan kurtulmak için her gün kahve içer. Ancak kahve sizi neşelendirmekten daha fazlasını yapabilir. Araştırmacılar bunun başka açılardan, özellikle de karaciğeriniz için iyi olabileceğini buldular. Eğer büyük bir kahve aşığıysanız, haberler daha iyi hale gelir. Ne kadar çok içerseniz, karaciğer hastalığına yakalanma olasılığınız o kadar azalır. Bir çalışmada araştırmacılar, günde 2 fincan içmenin siroz olasılığını %44 oranında azalttığını, günde 4 fincan içmenin ise %65 oranında azalttığını buldu.

Hastalığı Önleyin

Araştırmacılar, kahve içenlerin aşağıdaki hastalıklara yakalanma olasılığının daha düşük olabileceğini buldu:

Karaciğer kanseri

Endometrium adı verilen rahim iç zarındaki kanser. Fibrozis, karaciğerinizin içinde yara dokusunun oluşmasına neden olan bir hastalıktır. Hepatit veya alkol kullanım bozukluğu gibi durumlara verilen bir tepkidir.

- Siroz, fibrozisin geç evresidir. Bu hastalık kötüleştikçe karaciğeriniz işini yapmakta zorlanır.

- Karaciğer hücreleri çok fazla yağ depoladığında gelişen alkolle ilişkili olmayan yağlı karaciğer hastalığı. Bu aynı zamanda karaciğerinizin olması gerektiği gibi çalışmasını da engeller.

- Parkinson hastalığı, hareket kontrolünü etkileyen bir beyin bozukluğu

- Alzheimer hastalığı

- Gut, kanınızda çok fazla ürik asit bulunduğunda ve bir veya daha fazla ekleminizde keskin kristaller oluştuğunda meydana gelen bir tür artrittir.

Karaciğer Hastalıklarıyla Mücadele

Zaten karaciğerinizle ilgili bir sorununuz varsa kahve bu konuda yardımcı olabilir. Araştırmalar, genellikle günde 1 ila 3 bardak arasındaki makul miktarların aşağıdaki rahatsızlıkları yavaşlatabileceğini göstermektedir:

- Fibrozis
- Siroz
- Hepatit B ve C
- Alkolle ilişkili olmayan yağlı karaciğer hastalığı

Kahve Nasıl Yardımcı Olur?

Kahvede kafeinin yanı sıra 1000'den fazla kimyasal madde bulunmaktadır. Doktorlar hâlâ vücudun kahveyi faydalı kılan ne yaptığını bulmaya çalışıyor. İşte bulmacanın birkaç parçası:

Vücudunuz kafeini sindirdiğinde, paraksantin adı verilen ve fibrozisle ilgili yara dokusunun büyümesini yavaşlatan bir kimyasal üretir. Bu, karaciğer kanseri, alkole bağlı siroz, alkolle ilişkili olmayan yağlı karaciğer hastalığı ve hepatit C ile mücadeleye yardımcı olabilir.

Kahvedeki iki kimyasal, kahweol ve cafestol, kanserle savaşmaya yardımcı olabilir. Doktorlar etkinin ne kadar güçlü olduğundan emin değiller, ancak bazıları orta miktarda şekersiz kahvenin en yaygın karaciğer kanseri türü olan hepatoselüler karsinom için ana tedavilerin yanında işe yarayabileceğini düşünüyor.

Kahvedeki asitler hepatit B'ye neden olan virüse karşı işe yarayabilir. Bir çalışma, kafeinsiz kahvenin de aynı faydaya sahip olabileceğini buldu.

Çalışmalar kahvenin erkeklere ve kadınlara eşit derecede yardımcı olduğunu buldu. Ve kahve nasıl yapılırsa yapılsın (filtrelenmiş, hazır veya espresso) faydalar ortaya çıkar.

İlaç Olarak Kahve

Doktorlar kahvenin karaciğer hastalığına karşı mücadelede önemli bir silah olabileceğini düşünüyor. Sonuçta, elde edilmesi kolaydır ve çok pahalıya mal olması gerekmez.

Ancak bu noktada doktorlar belirli bir miktar önerecek kadar bilgi sahibi değiller. Ve kahve herkese göre olmayabilir. Karaciğerinize yardımcı olsa da diğer rahatsızlıklara yakalanma şansınızı artırabilir.

Örneğin içindeki bazı kimyasallar kolesterol seviyenizi veya kan basıncınızı yükseltebilir. Bu aşağıdakiler için bir uyarı işareti olabilir:

- Yüksek tansiyonu olan kişiler
 -   Çocuklar ve gençler
  -  Yaşlı yetişkinler

Kahve sizin için ne kadar iyi olursa olsun, karaciğerinize iyi bakmanın anahtarı yine de yaşam tarzınızdır. Sağlıklı yiyecekler yiyin, alkole dikkat edin, kilonuza dikkat edin, hepatit A ve B aşısını yaptırın, iğneleri paylaşmaktan kaçının ve düzenli egzersiz yapın.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:03 Aralık 2024

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.