Bende düşünce takıntısı var

Mesela şu an bir erkek arkadaşım var, onun başka bir kadınla yaşadıkları ile ilgili anlattıklarını günlerce kafamda taşıyor düşünüyor unutamıyor krizlere giriyor resmen deliriyorum.

SORU Bende düşünce takıntısı var. Mesela şu an bir erkek arkadaşım var, onun başka bir kadınla yaşadıkları ile ilgili anlattıklarını günlerce kafamda taşıyor, düşünüyor, unutamıyor, krizlere giriyor, resmen deliriyorum. Bu kıskançlık mı, takıntı mı bilemiyorum. Sürekli endişe içindeyim, acaba onu mu düşünüyor, ne yaptılar, neler yaşadılar diye.

CEVAP Her şeyden önce yaşananlar şimdiki ilişkiden önce yaşanmıştır ve geride kalmıştır. Onların neden anlatıldığını anlamak da güçtür, belki kıskandırmak için anlatılmıştır, fakat anlamsızdır. Bir arkadaşlık başladığında, eski ve bitmiş arkadaşlıkların bir değeri ve önemi olmamalıdır. Burada belirtilen duygu ve düşünceler daha çok takıntı olarak değerlendirilebilir. Karşı tarafa belki hak etmediği düzeyde bir değer verilmektedir. Kıskançlıkta karşı taraf da bu durumdan etkilenir; söz ve davranışlarla kıskançlık açıklanır, o kişiye bazı kısıtlamalar konur veya kontroller yapılır. Oysa buradaki durum yalnız kişinin kendisini etkilemekte, belki karşı tarafın ruhu bile duymamaktadır. Böyle bir ilişkinin anlamı, niteliği gözden geçirilmeli, takıntılar için gerekirse bir ruh hekimine başvurulmalıdır.

SORU Karanlıkta uyuyamıyorum. Sanki beni bir şeyler rahatsız ediyor, uyku ile uyanık arasında çok kalıyorum. Evde yalnızken arkamda biri varmış hissine kapılıyorum, sürekli oluyor, akşamları karanlıkta yolda yürürken de oluyor.

CEVAP Eskiden karanlıkta uyurken şimdi uyuyamama, uykuya dalma güçlüğü ile ilgili olabilir. Bilinmeyen veya belirsiz durumlar daima insanları rahatsız eder. Karanlıkla ilgili bir yaşantı böyle bir durumla/endişeyle sonuçlanmış olabilir. Bununla birlikte, varsa diğer belirtileri de göz önüne alınca, ayrıntılı bir ruhsal muayene sonucunda bu belirtilerin genelleşmiş anksiyete bozukluğuna bağlı olma olasılığı vardır. Günlük ruhsal ve sosyal yaşantıları, sorunları gözden geçirip sorun varsa çözmeye çalışmak, sorun bulunamazsa bir ruh hekimine başvurmak uygun olur.

SORU Benim yeğenim iki yaşında iken yüksek ateş nedeniyle havale geçirdi. Epilepsi hastası, o gün bu gün ilaç kullanıyor. Şu anda 23 yaşında ilaç kullanıyor. İlacını almadığında veya uykusuz kaldığında nöbet geçiriyor. Bu hastalığı geçiren bazı insanların iyileştiklerini görüyorum. Yeğenim çok sık nöbet geçirmiyor, senede birkaç kez oluyor. Fakat sabahları uykudan kalktığında elleri atıyor, bazen içtiği çay dökülüyor. Normal mi? CEVAP Epilepsi kronik bir hastalıktır. İlaçlarla tam olarak düzelme olasılığı çok yüksektir ve yıllar sonra da olsa, ilaçlar bırakılabilir. İlacı bırakmak için en az beş yıl hiç nöbet geçirmemiş olmak, sürekli ve düzenli EEG kontrolü yaptırmak, yalnız EEG'de değil klinik olarak da iyi olmak gibi koşulların karşılanması gerekir. Bu koşullar sağlansa bile, kişiyi sürekli olarak izleyerek tedavisini düzenleyen hekimin kararı da önemlidir. Epilepsi ilaçlarını sürekli kullanan herhangi bir kişi ilacı birden bire bıraktığında nöbet görülmesi beklenen bir durumdur. Epilepsinin de kendi içinde türleri vardır. Sabahları ellerin atması, çayın dökülmesi küçük epilepsi nöbetleriyle ilgili olabilir. Bu belirtiler ve gerekirse ilaçların ve dozlarının ayarlanması için düzenli kontrollere gidilmesi, düzenli EEG çektirilmesi (ortalama altı ayda bir kez), hekimle iletişimin hiç koparılmaması gerekir.

DÜŞÜNCE TAKINTIM VAR