Öfke kontrolü kazanılabilir mi

Öfke nedir, öfke kontrolü kazanılabilir mi? İşte öfke ile ilgili merak edilenler...

Öfke nedir, öfke kontrolü kazanılabilir mi? İşte öfke ile ilgili merak edilenler...

Haber2NPİstanbul Nöropsikiyatri Hastanesi'nden Uzman Klinik Psikolog Bihter İyidir anlatıyor: "Öfke, doyurulmamış istekler, karşılanmayan beklentiler ve istenmeyen sonuçlar karşısında ortaya çıkan duygusal bir tepkidir. Öfkenin fiziksel, bilişsel ve davranışsal boyutları vardır. Kas gerginliğinin artması, kaşların çatılması, yüzün kızarması, terleme, üşüme, uyuşma, ağzın kuruması gibi reaksiyonlar öfkenin fizyolojik belirtileridir. Öfke de tüm diğer duygular gibi doğal ve olağan olmakla beraber uygun biçimlerde ifade edilmediğinde ve kontrolünde sorun yaşandığında kişinin kendisine, fiziksel sağlığına, kişilerarası ve mesleki ilişkilerine ve işlevselliğine yönelik yıkıcı etkileri olmaktadır. Bireylerin öfkeyi kontrol etme yöntemi olarak sıklıkla bu duyguyu bastırmaya, inkar etmeye ve yok saymaya çalıştıkları görülmektedir. Bu durumda uygun bir öfke kontrolünden ve yönetiminden söz etmek mümkün değildir. Öfkenin sağlıklı olarak yaşanıp etkin bir şekilde yönetilebilmesi için öncelikle farkedilmesi, kabul edilmesi, neden, nasıl ve ne şekillerde ortaya çıktığının anlaşılması gerekmektedir. Öfke duygusu çoğunlukla ikincil bir duygu olarak ortaya çıkmaktadır. Bu duyguyu tetikleyen birincil duyguların engellenmişlik hissi, önemsenmeme duygusu, aşağılanmışlık duygusu, haksızlığa uğramış olma fikri ve duygusu olduğu görülmektedir. Ancak bireyler genellikle öfke duygusunu fark ederken bu duygunun zeminini oluşturan diğer duygularını yeterince fark edememektedirler. Kişiler bireysel çarpıtmalarının da etkisiyle bu duyguları olayın gerçeği olarak algılama eğilimi göstermektedirler. Örneğin kişi işyerinde beklediği terfiyi alamadığında haksızlığa uğramış olduğu ya da önemsenmediği duygularını yaşayabilir ancak bunları kendi duyuş ve düşünüşü olarak değil, durumun somut göstergesi olarak algıladığında "önemsenmiyorum - bana haksızlık yaptılar vb." öfke duygusunu tek ve birincil bir duyguymuşçasına yaşamaktadır. Öfkenin bilişsel boyutu kişinin  olayın nasıl yorumlandığına işaret eder, kişide öfke duygusunu oluşturan etken; olayların kendisi değil, bireylerin bu olayla ilgili beklentileri ve olaylara getirdikleri yorumlamalardır. Öfke ifade biçimleri kişiden kişiye farklılaşmaktadır. Öfke yaratan düşünce ve duyguları bastırma, çevredeki insanlara ve nesnelere yönelik saldırgan davranışlar gösterme, öfkeyi yanlış hedefe yöneltme, öfkeyi açık değil dolaylı şekillerde gösterme gibi yöntemler öfkenin etkin bir şekilde işlenmesini ve yönetilmesini engellemektedir.  -Öfke yönetiminde ve kontrolünde problem yaşandığına dair ipuçları : -Öfkelendiğinizde kontrolsüz hissetmek -Öfkelendiğinizde daha sonra onaylamadığınız davranışlar ve tavırlar sergilemek -Öfkelendiğinizde fiziksel tepki vermek (kendinize, diğerlerine veya eşyalara yönelik) -Öfkelendiğinizde verdiğiniz tepkinin ilişkilerinize zarar vermesi -Öfkeyi azaltmak ya da kontrol etmek için alkol veya ilaç kullanmak -Öfkenizi kontrol etmekle ilgili güçlükler nedeniyle yasal problem yaşamış olmak Öfke kontrolünün kazanılmasına yönelik psikoterapi yöntemleri başaçıkma ve problem çözme becerilerinin kazandırılmasını, duygusal kontrolün sağlanmasını, gevşeme tekniklerini ve bilişsel yeniden yapılandırma çerçevesinde öz-denetim eğitimi yaklaşımını da kapsamaktadır. Psikoterapi sürecinde; kişinin öncelikle öfkeli olduğunu farketmesi ve kabul etmesi, öfkesinin kaynaklarının ayırdına varması, olumlu ve farklı sonuçlarla davranışı sorgulaması, durumu gerçekçi biçimde analiz edip her uyaran için bilişsel anlamda rasyonel değerlendirmeler yapması, geçmiş yaşantı ve davranışlardan farklı, geleceğe dönük uygun tepki eğilimlerini oluşturması sağlanır. " NPGRUP

Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:04 Kasım 2011

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.