EN ÖNEMLİSİ SU

Hürriyet

Dünyadaki yaşam için en önemli molekülün su olduğunu söylemek yanlış olmaz. Peki suyun bütün yararlarını biliyor musunuz


Erişkin bir erkeğin vücudunun yaklaşık %60’ı sudur. Bu oran çocuklarda %65-75, kadınlarda %50 civarında olup, yaşlandıkça yağ dokusunun artışına bağlı olarak azalır. Su vücutta ısı düzenlenmesi, besin ve atık maddelerin çözünmesi-taşınması ve elektrolit denilen anyon ve katyonların ( soyum, potasyum, klor, kalsiyum vb.) dengeli bir şekilde dağılımını düzenler.

Su metabolizmamız için iki önemli organ vardır: Beyin ve böbrekler. Böbrekler su atılımının en önemli organıdır. Bir gün içerisinde böbreklerimizden 150-180 litre su süzülür ve tekrar geri emilir. Vücuttaki su azaldıkça idrar çıkışı azalır, arttıkça idrarla su atılımı hızlanır. Beyin ise, hormonla su metabolizmasını düzenler. Vücuttaki suyun azaldığını algılayan ve susama hissini oluşturan algılayıcı ve uyarıcı hücreler yine beyinde bulunur. Dışkı ile de bir miktar su kaybedilir. Bunların dışında solunum yoluyla ve terleyerek su kaybederiz. Bu kayıplar ‘Görünmeyen Kayıplar’ olarak adlandırılır. Bunların artışı bazen hayatı tehdit eden tablolara yol açabilir.

Bir insanın günlük su ihtiyacını net olarak söylemek her zaman kolay değildir. Çünkü birçok faktör su ihtiyacını değiştirebilir. Yalnız, genel olarak tüm dünyada ortalama su ihtiyacı 8 bardak olarak tanımlanmıştır. Daha iri insanların ve erkeklerin su ihtiyacı daha çoktur. Sıcak havalar, hamilelik, ishal, güneşe uzun süre maruz kalma, ateşli hastalıklar, idrar söktürücüler, kontrolsüz şeker hastalığı, böbrek hastalıklarının bir kısmı su ihtiyacını arttıran durumlardan bazılarıdır. Su kaybı arttığında susama hissi oluşur, idrar rengi koyulaşır, dil ve cilt kurur, tansiyon düşer, nabız hızlanır, bilinç bulanıklığı ve halsizlik meydana gelir. Sağlıklı susama hissi ile insan su içmeye yönelir. Fakat yaşlılar, çocuklar, kronik hastalar ve bilinci bozulanlarda bu mekanizma sağlıklı işlemeyerek kolayca ciddi su azlığı oluşur. Buna "Dehidratasyon" denir. Vücut suyunun %5’ini kaybedenlerde hafif, %10 ‘unu kaybedenlerde orta, %15’ini kaybedenlerde ciddi dehidratasyon oluşur. Dehidratasyona girenlerin takibi iyi yapılmazsa su kaybı, böbrek yetmezliği ve ölüme kadar giden tablolara yol açabilir.

İlginç bir konu da su azlığı kadar aşırı su tüketiminin de hayatı tehdit edebileceğidir. Su kaybı fazla olmadığı halde günlük 6000-7000 ml ve üzeri su tüketenlerde ‘Su Zehirlenmesi’ olabilir. Vücudumuzda su saf halde değildir. İçinde solit maddeler (tuz, protein, üre, şeker vb) içerir. Fazla su tüketimi, kalp, böbrek ve beyin gibi hayati organlarımızı etkileyebilir.

Yaz aylarında su metabolizması ile ilgili hastalıklar daha çok görülmektedir. Çevre ısısının artışı, terleme ve buharlaşma yoluyla su kaybını arttırmaktadır.
 


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:23 Haziran 2010

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.