Eşinize ne kadar güveniyorsunuz?

Uzmanlar, evliliğinde sorun yaşayanların durumunu masaya yatırdı. Eşinize ne kadar güveniyorsunuz?

“Güven eksikliğinden kaynaklanan, kontrol altına alamadığınız olumsuz duygular, evliliğinizi zedeler ve eşinizle birbirinize karşı yaralayıcı ve yıpratıcı davranmanıza neden olur. Eşinizle aranızda güven sorunu yaşıyorsanız;

• Birbirinizi aşırı sahiplenmeye çalışırsınız.

• Kısıtlayıcı ve engelleyici tavırlar sergilersiniz.

• Sözel ya da fiziksel şiddet uygularsınız.

• Terk edilme korkusu yaşarsınız.

• Aldatıldığınızı düşünürsünüz.

• Aşırı derecede kıskanç olursunuz.

• Kaygı bozukluğu yaşarsınız.

Kişi, kendi yaşadığı güven eksikliğinin getirdiği olumsuz duygu durumlarını, karşısındaki kişiye yansıtır. Böyle ilişkilerde, öz güveni düşük olan taraf, sevgi kaynaklı olduğunu iddia ederek, öfke ve kıskançlık duygularını öne çıkarır. Bu duygu, ilişkilere öylesine yapışmıştır ki, “Seven insan kıskanır.” sözü bile artık bir deyim haline gelmiştir. Oysa seven insan kıskanmaz, serbest bırakır; sevdiği insanın kendine özel alanları ve ilgileri olduğunun bilinciyle hareket eder"

YETERSİZLİK HİSSİ

”Güven eksikliği, diğer bir ifadeyle yetersizlik duygusudur. Kendinizi yetersiz hissettiğinizde sizde olmadığını düşündüğünüz niteliklerden dolayı eşinizin başkalarına ilgi duyabileceğinden endişe duyarsınız. Bu endişe duygusu, zaman geçtikçe gerçeklik halini alır ve yargılarınızı oluşturan bir inanç haline gelir. Eşinizi, birçok şeyi geri dönülemez noktaya getirene kadar yargılamaya başlarsınız. Toplumsal baskıların getirdiği bir kabullenme duygusuyla, evliliğinizi ya katlanarak sürdürmeye çalışır ya da yıpratıcı süreçlerden sonra öfke duygusu besleyerek bitirme noktasına gelirsiniz. Bu nokta; “Ne seninle ne de sensiz…” noktasıdır. Arada çocuklar da varsa, evliliği bir türlü bitiremezsiniz. Bitirseniz bile birbirinizin hayatına müdahale etmeyi sürdürürsünüz.”

ÖNERİLER

”Eşinizle birbirinizi tanıdıkça, aranızda sağlıklı bir güven duygusu oluşması ve zaman geçtikçe bu duygunun sağlamlaşması gerekir, ancak durum aksi yönde gelişmeye başlamışsa; kıskançlık ve aşırı sahiplenme duyguları artıyorsa, o zaman ilişkinizde ciddi bir sorun var demektir. Karşısındaki insana yoğun güvensizlik duyguları besleyen kişi, aslında durumun kendisi de farkındadır, ancak bunu kabullenmek sanıldığı kadar kolay değildir. Bu neredeyse kişinin karakteriyle özdeşleşmiş bir durum olduğundan değiştirilemeyeceği düşünülür ve sorumluluk hep başkalarına atılır. Yani her durumda diğer taraf suçlanır; ;

• Benim istediğim gibi davranmıyor.
• Bir yere giderken benden izin almıyor.
• Dikkat çekici giyiniyor.
• Başkalarıyla samimi oluyor.
• Beni sinirlendirecek şeyler yapıyor.
• Arkadaşlarıyla ya da akrabalarıyla benden daha fazla ilgileniyor.

Bu tarz ifadeler ve davranışlar, karşı tarafı yaralayıcı, bunaltıcı ve benlik duygusunu yok edici sonuçlara yol açar. Hiç kimsenin, bir diğer insan üzerinde hakimiyet kurma hakkı olmadığını unutmayın. Hele ki bu, kendi güvensizliğinizden kaynaklanıyorsa.

Böyle bir durumda;
• Yetersizlik duygusunun nereden kaynaklandığını saptayın.
• Bir takım destekleyici faaliyetler ve çalışmalara yönelerek, dikkatinizi başka yerlere kaydırın.
• Gevşeme egzersizlerinin rahatlatıcı etkilerinden yararlanın.
• Yaşadığınız duygunun, kendi bakış açınızla ilgili olduğunun farkına varın.
• İlgi duyduğunuz alanlarda çalışmalar yaparak kendinize olan güven ve başarı duygunuzu geliştirin. • Yakın aile üyeleriyle konuşarak davranışlarınızın sonuçlarını değerlendirin.
• En önemlisi de, kontrol edemediğiniz duygusal çatışmalarda, mutlaka bir uzmandan yardım alın.

Güvensizlik duygusu çocukluk çağlarına dayandığından, sağlıklı bir yapının oluşmasında kişisel çabalar yeterli olmayabilir. Durum tamamen çıkmaza girmeden, bir terapistten destek almanızda yarar var.”


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:22 Ekim 2024Yayınlanma Tarihi:29 Mayıs 2013

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.