"Benim sorunum sürekli düşünceye bağlı unutkanlık. Kafamın içi o kadar yoğun düşüncelerle dolu oluyor ki, Örneğin bazen otobüste ineceğim yeri geçiyorum"
Üsküdar Üniversitesi NPSUAM Feneryolu Polikliniği'nden Prof. Dr. Orhan Doğan, ruh sağlığınızla ilgili sorularınızı cevaplandırıyor…

SORU
Sekiz aydır depresyon ilacı kullanıyorum. Çok da faydasını gördüm. Ama uzun süre kullanmakta endişeliyim. Daha uzun süre kullanmamda sakınca var mı diye merak ediyorum.
CEVAP
Antidepresanların depresyon belirtilerini yatıştırma etkisi iki-üç haftadan itibaren görülmeye başlar. Birkaç ay içinde belirtiler tümüyle yatışmış olabilir. Antidepresanların kullanılma süresiyle ilgili genel kural, belirtiler düzeldikten sonra en az altı ay daha ilaç kullanmayı sürdürmektir. Bunun amacı, depresyonun tekrarlamasını önlemektir; çünkü depresyon tekrarlayan bir bozukluktur. Örneğin, bir kişi dört ay sonra tam olarak düzeldiği kanısındaysa (hekimiyle birlikte), en az altı ay daha ilacı kullanmalıdır. Bu durumda toplam ilaç kullanma süresi on ay olacaktır. Son yıllardaki genel eğilim bu altı ay süresinin uzatılabileceği yönündedir. İlacı bırakma konusunda hekimin görüşü de alınmalıdır.
SORU
Kardeşimi yeni kanserden kaybettik. Teşhis ve tedavi süreci bir yıldı. Bir yıl deli gibi koşturdum, ama olmadı. Üç-dört yıl önce depresyon geçirmiştim. Kısa bir süre tedavi oldum, sonra ilaçlar ben sürekli uyuttuğu için bıraktım. Şu anda da sürekli yorgunluk, bıkkınlık, yılgınlık var. Doktora gittim. Tahlil yapıldı, görünen bir şey yok.
CEVAP
Bir yakınını kaybetmek, stres yaratan en önemli etkenlerdendir. Kayba karşı ortaya çıkan tepki tüm insanlarda ortaktır ve bu tepki yastır. Üzüntü, çaresizlik, ağlama, isteksizlik, yaşamın anlamsızlığı gibi belirtiler görülür ve bunlar depresyon belirtilerine benzer. Kaybın yarattığı olumsuzlukları atlatabilmek için yasın yaşanması gerekir. Yas, kişiye göre farklı sürelerde yaşanabilir. Toplumun değerlerine göre yas süresi çok uzarsa, üstüne depresyon eklenebilir (komplike yas). Böyle bir durum yaşanırsa, antidepresan kullanmak gerekebilir. Bazı antidepresanlar uykuya eğilim, sersemlik gibi yan etkilere neden olabilirken, bazıları uyanıklık düzeyini etkilemez, bazıları canlılık vericidir. Bir hekim de antidepresan kullanılması gerektiğine karar verirse, ilacın etkilerine ve yan etkilerine göre seçilmesi uygun olur.
SORU
Benim sorunum sürekli düşünceye bağlı unutkanlık. Kafamın içi o kadar yoğun düşüncelerle dolu oluyor ki, örneğin bazen otobüste ineceğim yeri geçiyorum. Bazen yolda giderken gireceğim sokağı bile geçiyorum. Kendi kendime deliriyor muyum, diye soruyorum. Yani kafamdaki o derin düşünceler o an bulunduğum ortamdan soyutluyor beni. Başka bir deyişle düşüncelere daldığımda gözlerim ve kulaklarım sanki tatile çıkıyor. Gördüklerim ve duyduklarım düşüncelerimi yenemiyor.
CEVAP
Zihnin sürekli bazı düşüncelerle meşgul olması dikkati dağıtır, yeni bilgi öğrenilmesini ve bunların bellek deposuna gitmesini önler. Yeni kişilere ve dış dünyaya karşı dikkatin azalması unutmaya yol açabilir. Bu durum belirtilen sorunlara yol açabilir. Günlük dilde düşünce takılması olarak adlandırılan obsesyonlar, istemeden zihni istila eder çaba gösterilse de zihinden gitmez. Obsesyonlar yukarıda belirtilen biçimde günlük yaşamı aksattığı zaman bir hastalığın olduğunu gösterir (Obsesif kompulsif bozukluk-takıntı hastalığı). Bir ruh hekimiyle görüşerek ilaç tedavisiyle birlikte bilişsel tedavinin uygulanması başarılı sonuçlar vermektedir.