"Bir yıldan bu yana her türlü kokudan aşırı derecede rahatsız oluyorum. 2 ay önce safra kesemi aldırdım. Çok korktum. Yemek, kolonya, krem sabun soğan, sarımsak kısacası kokusu olan her şey beni rahatsız ediyor. "
Üsküdar Üniversitesi NPSUAM Feneryolu Polikliniği'nden Prof. Dr. Orhan Doğan, ruh sağlığınızla ilgili sorularınızı cevaplandırıyor…

SORU
Benim 19 aylık bir kızım var ama henüz annenin dışında konuşamıyor. Eeeh eh eh diyor fazla bir kelime kullanmıyor ben ve babaannesi bakıyor. Çok seviyor onları da. Sürekli konuşmaya teşvik etsek te istemiyor, ya da konuşmak istemiyor.
CEVAP
Her anne-baba çocuğunun gelişmesinin en iyi olmasını ister. Konuşma da gelişmeyle ilgili bir göstergedir ve anne-babayı mutlu eder. Bir çocuğun gelişmesini değerlendirmede onun yaşıtlarıyla fiziksel yönden karşılaştırılması, canlılığı ve hareketliliği, dış dünyaya ve diğer insanlara karşı ilgisi, anlaması ve kavraması gibi çok çeşitli özellikler önemlidir. Bir çocuk hekimi ve çocuk ve ergen ruh hekimi bu yönlerden değerlendirip normal olarak yorumlarsa, endişe etmeye hiç gerek yoktur. Bazı çocuklarda konuşma gecikebilir.
SORU
Bir yıldan bu yana her türlü kokudan aşırı derecede rahatsız oluyorum. İki ay önce safra kesemi aldırdım. Çok korktum. Yemek, kolonya, krem sabun soğan, sarımsak kısacası kokusu olan her şey beni rahatsız ediyor. Midem bulanıyor.
CEVAP
Koku duyusu alınıp başka yollar izlemeden doğrudan beyne iletilen bir duyudur. Kokudan rahatsız olma durumunda önce organik tetkiklerin yapılması uygundur. Bunlar nöroloji muayenesinden sonra EEG, MR olabilir. Organik bir neden yoksa, bir ruh hekimiyle görüşülerek altta yatan ruhsal nedenler bulunmaya ve çözümlenmeye çalışılmalıdır.
SORU
2007’de annemi kaybettim. Her gün anne ile ilgili müzik dinliyorum, ama unutamıyorum. Ağlamayı sevmeyen bir kişi olduğum halde böyle müzik dinleyince gözümden yaşlar düşüyor. Çok şükür babam hayatta, eşimi çok seviyorum. Eşimi annemin yerine koydum, sevgim her gün daha fazlalaşıyor, yaptığım iyi bir şey midir?
CEVAP
Anne-baba kaybı önemli stres yaratan yaşam olaylarındandır. Kaybedince yerini doldurmak güçtür; aradaki ilişki güçlüyse, bu zaman alabilir. Kayıpta beklenen, kişinin yasını yaşamasıdır. Anneyle ilgili güzel anılar düşünülebilir, anne anılabilir, fakat bunlar gerçek yaşamdan kopmamak kaydıyla olmalıdır. Eşle annenin yeri ve işlevleri ayrıdır. Bu nedenle eşe eş gibi davranmak ve ondan da eş gibi davranmasını beklemek doğru olur. Aksi halde bu kişi küçük bir çocuk, eşi de annesi gibi olabilir. Böyle bir durum hem kişilerin rol ve işlevlerini bozabilir, hem de evlilik, evlilik olmaktan çıkabilir.