İçimde korku ve endişe var

Geceleri uyku uyuyamıyorum içimde korku ve endişe var.

SORU Kimseden nasihat almasını sevmiyorum. Doğruluklarını kabul etsem de, aksini yapmaktan kendimi alamıyorum. Hep zarara uğruyorum.

CEVAP Genel olarak insanlar hangi yaşta olurlarsa olsunlar, nasihat verilmesinden pek hoşlanmazlar. Buradaki ince ayrım, söylenenlerin nasihat olup olmadığıdır. Çünkü doğru olduğunu kabul etmek bununla açıklanamaz, kaldı ki, zarara uğrama da söz konusudur. Böyle bir durumda nasihatten çok, kişinin kişilik yapısı ön plana çıkmaktadır. Genel olarak her öneriye karşı olumsuz tutumda olmak, "bildiğini okumak", inatçılık gibi özellikler belirgin olabilir. Kişilik yapısının değerlendirilerek bazı özelliklerin yumuşatılması ve olumlu biçime getirilmeye çalışılması uygun olur.

SORU Geceleri uyku uyuyamıyorum, içimde korku ve endişe var.

CEVAP Uykusuzluğun birçok nedeni vardır. Günlük yaşamla ilgili olarak aşırı yorgunluk, stres, takıntı, alışılmış uyku saatini kaçırma, odadaki olumsuz özellikler uykuyu etkileyebilir. Bunların dışında hastalık olarak depresyon, obsesif kompulsif bozukluk, fobik bozukluk, mani, paranoid bozukluk, aşırı ağrılı bir hastalık, kalp ve akciğer hastalıkları gibi durumlar da uykuyu olumsuz olarak etkiler. Burada belirtilen korku ve endişenin nasıl, neye bağlı olduğu gibi özellikler önemlidir. Bunlar bir fobik bozuklukla veya genelleşmiş anksiyete bozukluğuyla ilgili ise, tedavi edildiğinde uyku da normale dönecektir.

SORU On yedi sene evlilikten sonra boşanma ve kocamın başka bir kadınla evlenmesi, dört sene oldu şimdi boşanıyorlar. İki çocuğum var yine bana dönmek istiyor. Ne yapacağımı bilemiyorum.

CEVAP Böyle bir durumda karar vermek kolay değildir. Evlilik yıllarının olabildiğince gerçekçi olarak değerlendirilmesi, eski eşe karşı duygular, eski eşin şimdi dönme isteğinin gerekçeleri, çocukların konu hakkındaki görüşleri, boşandıktan sonraki dört senenin değerlendirilmesi, eski eş dönerse nasıl bir aile yaşamının olacağı gibi konular çok yönlü olarak gözden geçirilmelidir. Bu karar hem kişinin, hem de çocuklarının yaşamını etkileyeceği için acele etmemek gerekir. Kararı anne ve çocukları vermelidir.